TINA Isolator etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
TINA Isolator etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

07 Mayıs 2025

Siber Güvenlik Bülteni - Nisan 2025

 

Bültenimizin Nisan Ayı konu başlıkları; 
    • 2025'in Öne Çıkan Siber Tehditleri ve Alınan Dersler
    • Güvenlik Sadece Teknoloji Değil: Kuruluşunuzda Siber Farkındalık Kültürü Nasıl Oluşturulur?
    • 2025 Tehdit Ortamı ve Güvenlik Yöneticileri İçin Önemli Notlar
    • Fortinet FortiSwitch Cihazlarında Kritik Kimlik Doğrulama Atlama Güvenlik Açığı
    • SAP NetWeaver'da Kritik Sıfırıncı Gün Güvenlik Açığı

    2025'in Öne Çıkan Siber Tehditleri ve Alınan Dersler

    Siber tehdit ortamı sürekli bir evrim içinde ve 2025 yılı da bu değişimin hız kesmeden devam ettiği bir yıl olarak öne çıkıyor. Siber saldırıların artık soyut riskler olmaktan çıkıp somut, yıkıcı gerçek dünya etkileri yarattığı bu dönemde, proaktif ve bilgili olmak her zamankinden daha önemli.
    İşte 2025'in öne çıkan siber güvenlik başlıkları ve alınması gereken önlemler:

    1. Yapay Zeka (AI) Destekli Saldırılar Yeni Zirvelerde
    Yapay zeka teknolojilerinin ilerlemesi, siber suçlulara yeni ve tehlikeli kapılar açtı. Özellikle Deepfake (Derin Sahtekarlık) video ve ses klonlama teknolojileri kullanılarak gerçekleştirilen dolandırıcılıklar, 2025'te ciddi artış gösterdi. Saldırganlar, yöneticilerin veya güvenilir kişilerin ses ve görüntülerini taklit ederek çalışanları manipüle ediyor ve önemli miktarda mali kayba yol açan sahte para transferleri veya bilgi sızdırma eylemleri gerçekleştiriyor.

    • Çıkarılan Ders: Finansal işlemler ve hassas bilgi paylaşımları için çok katmanlı, katı doğrulama protokolleri (telefonla geri arama, video konferans onayı vb.) şart. Çalışanların deepfake teknolojileri ve bunlarla yapılabilecek dolandırıcılıklar konusunda farkındalığının artırılması kritik önem taşıyor.
    2. Hizmet Olarak Fidye Yazılımı (RaaS) Tehdidi Büyüyor
    Fidye yazılımları uzun süredir bir baş belası olsa da, Hizmet Olarak Fidye Yazılımı (RaaS - Ransomware-as-a-Service) modelinin yaygınlaşması tehdidi daha da büyüttü. Bu model, teknik becerisi daha düşük olan saldırganların bile karanlık ağ (dark web) üzerinden gelişmiş fidye yazılımı araçlarını ve altyapısını kiralayarak büyük ölçekli saldırılar düzenlemesini kolaylaştırıyor. Sonuç: Daha fazla kurum hedef alınıyor, operasyonel kesintiler yaşanıyor ve ciddi finansal kayıplar meydana geliyor.
    • Çıkarılan Ders: Fidye yazılımı saldırılarının etkisini azaltmak için düzenli ve güvenilir sızma testleri ve sistem yedeklemeleri hayati önemde. Çalışanlara yönelik sürekli kimlik avı (phishing) eğitimleri ve detaylı, test edilmiş bir Olay Müdahale Planı (Incident Response Plan) olmazsa olmazlardan. Ayrıca bu konuda etkili olan TINA ailesi ürünlerimizi de inceleyebilirsiniz.
    3. Tedarik Zinciri Saldırıları Domino Etkisi Yaratıyor
    Saldırganlar doğrudan büyük hedeflere saldırmak yerine, onların güvendiği daha küçük yazılım veya hizmet sağlayıcılarını hedef alıyor. Bu tedarik zinciri saldırıları, bir taşeron veya hizmet sağlayıcının sistemlerine sızarak, onların müşterisi olan çok sayıda kuruluşa aynı anda ulaşmayı mümkün kılıyor. Tek bir zafiyet, tüm bir ekosistemi etkileyerek operasyonları durma noktasına getirebiliyor.
    • Çıkarılan Ders: İş yapılan üçüncü parti firmaların güvenlik durumlarının düzenli olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Tedarik zincirinde kritik noktalara yedeklilik (alternatif sağlayıcılar vb.) oluşturmak ve sözleşmelerde güvenlik maddelerini netleştirmek, bu tür dolaylı saldırıların yıkıcı etkisini azaltabilir.
    4. Ufuktaki Tehlike: Kuantum Hesaplama ve Kriptografi
    Henüz pratik kuantum saldırıları için birkaç yıl olsa da, kuantum bilgisayarların mevcut şifreleme standartlarını (RSA, ECC vb.) kırma potansiyeli artık göz ardı edilemeyecek bir gerçek. Bugün şifrelenen ve uzun yıllar gizli kalması gereken veriler (devlet sırları, ticari sırlar, kişisel veriler) "şimdi çal, sonra çöz" mantığıyla risk altında.
    • Çıkarılan Ders: Kuantum tehdidine karşı hazırlıklara şimdiden başlamak gerekiyor. Kuruluşlar, şifrelenmiş varlıklarının envanterini çıkarmalı, NIST gibi standart belirleyici kuruluşların rehberliğinde kuantum-güvenli kriptografi alternatiflerini değerlendirmeli ve geçiş planlarını oluşturmaya başlamalıdır.


    2025 yılı, siber tehditlerin hem daha sofistike hem de daha erişilebilir hale geldiğini gösteriyor. Yapay zeka destekli dolandırıcılıklardan RaaS platformlarına, tedarik zinciri risklerinden kuantum tehdidine kadar uzanan bu geniş yelpazede, kuruluşların sürekli tetikte olmasısavunma mekanizmalarını güncel tutması ve en önemlisi bu olaylardan ders çıkararak proaktif adımlar atması gerekiyor.

    Unutmayalım ki siber güvenlik, sadece teknoloji değil, aynı zamanda insan, süreç ve sürekli öğrenme meselesidir.

    Güvenlik Sadece Teknoloji Değil: Kuruluşunuzda Siber Farkındalık Kültürü Nasıl Oluşturulur?

    Günümüzün dijital çağında siber güvenlik, her ölçekteki kuruluş için en öncelikli konulardan biri haline geldi. Ancak genellikle gözden kaçan bir gerçek var: En gelişmiş güvenlik araçları bile, çalışanların farkındalığı ve doğru davranışları olmadan tam koruma sağlayamaz. Peki, kuruluşunuzda güçlü bir siber güvenlik farkındalığı kültürü nasıl oluşturulur ve bu süreçte Bilgi Güvenliği Direktörleri (CISO'lar) nasıl bir rol oynamalıdır?

    CISO'nun Rolü: Farkındalık Şampiyonluğu

    E bir siber güvenlik yapısı çalışan farkındalığı, davranışı ve katılımına dayanır. Bu noktada CISO'lar, sadece teknik liderler değil, aynı zamanda güvenlik farkındalığının şampiyonları olarak hareket etmelidir. Görevleri, departmanlar arası köprüler kurarak güvenliği sadece IT'nin değil, tüm iş süreçlerinin ayrılmaz bir parçası haline getirmektir.

    Eğitimde Yeni Yaklaşımlar: Kişiye Özel ve Sürekli

    Artık yıllık, tek tip uyum kontrol listesi eğitimleri yeterli değil. Gerçek dünya tehditlerine karşı etkili olabilmek için:

    • Eğitimler rollere ve departmanlara özel olarak uyarlanmalıdır. Pazarlama departmanının karşılaştığı risklerle finans departmanının riskleri farklılık gösterebilir.
    • Sürekli öğrenme benimsenmelidir. Bu, mikro öğrenme modülleri, düzenli aralıklarla yapılan simüle edilmiş oltalama (phishing) tatbikatları ve güvenlik tehditleri hakkında düzenli güncellemeler ile sağlanabilir.
    Başarıyı Ölçmek ve Liderliği Dahil Etmek

    Bir farkındalık programının ne kadar işe yaradığını anlamak kritik öneme sahiptir. Program etkinliği; katılım oranları, eğitim sonrası değerlendirme puanları ve gerçek olaylara müdahale süreleri gibi metriklerle ölçülmelidir. Aynı zamanda, bu tür programların başarısı için üst yönetimden tam destek (buy-in) almak ve güvenlik uygulamalarını çalışanların günlük iş akışlarına doğal bir şekilde entegre etmek esastır.
    Sürdürülebilir Bir Güvenlik Kültürü Yaratmak
    Güvenlik kültürü bir gecede oluşmaz; sürekli çaba gerektirir. Bu çabanın temel taşları şunlardır:
    • Düzenli risk değerlendirmeleri yapmak.
    • Departmanlar arası işbirliğini teşvik etmek.
    • Olumlu güvenlik davranışlarını tanımak ve ödüllendirmek.
    • Güvenlik olayları veya şüpheli durumlar hakkında açık diyaloğu teşvik etmek ve raporlamayı kolaylaştırmak.

    Bu adımlar, çalışanların kendilerini sorumlu hissettiği bir kolektif güvenlik ve sorumluluk kültürü oluşturmaya yardımcı olur.

    Unutmayalım ki siber güvenlik zincirinin en güçlü (veya en zayıf) halkası insandır. Teknolojik yatırımlar ne kadar önemli olsa da, çalışanların siber tehditler konusundaki farkındalığını sürekli canlı tutmak, onları doğru davranışlar sergilemeleri için eğitmek ve güvenliği bir kurum kültürü haline getirmek, dijital dünyada dayanıklı ve güvende kalmanın anahtarıdır.

    Güçlü bir farkındalık programı, sadece bir uyum gerekliliği değil, aynı zamanda kuruluşunuzun en değerli varlıklarından biridir.

    2025 Tehdit Ortamı ve Güvenlik Yöneticileri İçin Önemli Notlar

    Siber güvenlik tehdit ortamı sürekli evrim geçiriyor ve 2025 yılına girerken, Chief Information Security Officer'lar (CISO) ve teknik liderler için önemli zorlukları da beraberinde getiriyor. Önümüzdeki dönemde karşılaşacağımız temel tehditler ve bu doğrultuda almamız gereken önlemler aşağıda özetlenmiştir:

    2025 Yılının Öne Çıkan Siber Tehditleri:

    • Yapay Zeka Destekli Saldırılar: Saldırganlar, yapay zekayı kullanarak oltalama (phishing) kampanyalarını otomatize ediyor, tespit sistemlerini atlatıyor ve zafiyetleri daha hızlı istismar ediyor. Deepfake gibi teknolojilerle geliştirilmiş kimlik sahtekarlığı ve ikna edici sahtekarlık girişimleri artış gösterecek.
    • Gelişmiş Fidye Yazılımları (Ransomware): Fidye yazılımları, sadece veri şifrelemenin ötesine geçerek, operasyonları durdurma ve hassas bilgileri sızdırma tehdidini içeren "çift gasp" (double extortion) gibi daha sofistike taktikler kullanacak. Kritik altyapılarsağlık hizmetleri ve finans kuruluşları başta olmak üzere birçok sektör hedef alınacak.
    • Tedarik Zinciri Zafiyetleri: Birbirine bağlı sistemler, endüstriler arası zafiyetleri artırarak tedarik zinciri saldırılarını daha olası hale getiriyor. Bir halkadaki zafiyet, tüm zinciri etkileyebiliyor.
    • İleri Seviye Siber Dolandırıcılık: Yapay zeka ile güçlendirilen oltalamavishing (sesli oltalama) ve deepfake teknolojileri, bireyleri ve kurumları hedef alarak hem teknik sistemleri hem de insan psikolojisini manipüle etmeyi amaçlıyor.
    CISOs ve Teknik Yönetim İçin Önemli Odaklar:
    • Stratejik Yaklaşım: Siber güvenlik artık sadece teknik bir konu değil, iş sürekliliğini ve yeniliki mümkün kılan stratejik bir iş fonksiyonudur. Teknik yöneticilerin de bu stratejik bakış açısını benimsemesi gerekmektedir.
    • Kısıtlı Bütçelerle Güvenlik Sağlama: Artan risklere rağmen bütçe kısıtlamaları, teknik yönetimden mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanmayı ve güçlü bir güvenlik duruşu sergilemesini bekleyecektir. Bu durum, yaratıcı ve maliyet etkin çözümler bulmayı gerektirmektedir.
    • Esneklik ve Direnç (Resilience)Saldırıların kaçınılmaz olabileceği kabul edilerek, hızlı ve etkili bir şekilde toparlanma yetenekleri geliştirmek kritik önem taşıyor. İş sürekliliği planları ve felaket kurtarma planları güncel tutulmalı ve düzenli olarak test edilmelidir.
    • Yapay Zeka Destekli Savunma: Tehdit aktörleri yapay zekayı kullandıkça, savunma mekanizmalarında da yapay zekadan faydalanmak gerekmektedir. Gerçek zamanlı tehdit tespiti ve müdahale için yapay zeka destekli araçların değerlendirilmesi önemlidir.
    • Teknik ve Organizasyonel Boyutlar: Güvenlik, sadece teknik kontrollerle sağlanamaz. Çalışan farkındalığıgüvenlik politikaları ve prosedürler gibi organizasyonel boyutlar da güçlendirilmelidir.
    • Sürekli Eğitim ve Farkındalık: Tehdit ortamının hızla değişmesi, teknik ekiplerin ve tüm çalışanların güncel tehditler ve korunma yöntemleri konusunda sürekli eğitim almasını zorunlu kılmaktadır.

    2025 tehdit ortamısiber güvenliğin her zamankinden daha fazla önceliklendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Teknik yöneticiler olarak, bu tehditlere karşı hazırlıklı olmak, proaktif güvenlik stratejileri uygulamak ve organizasyonumuzun siber direncini artırmak hepimizin sorumluluğudur.

    Fortinet FortiSwitch Cihazlarında Kritik Kimlik Doğrulama Atlama Güvenlik Açığı

    Fortinet, yönetilen FortiSwitch cihazlarını etkileyen kritik (CVSS Puanı: 9.3) bir güvenlik açığı (CVE-2024-48887) için acil güncellemeler yayınlamıştır. Bu güvenlik açığı, doğrulanmamış parola değişikliğine (CWE-620) olanak tanıyarak uzak ve kimliği doğrulanmamış saldırganların özel hazırlanmış istekler aracılığıyla yönetici parolalarını değiştirmesine imkan verir.
    Tehdit Detayları:

    • Açıklık: Güvenlik açığı, FortiSwitch'in web tabanlı grafiksel kullanıcı arayüzünde (GUI) bulunmaktadır.
    • Etki: Başarılı bir saldırı sonucunda, kimliği doğrulanmamış bir saldırgan, yönetim arayüzüne erişimi olan bir ağdan, kimlik doğrulama mekanizmalarını atlayarak yönetici parolalarını değiştirebilir.
    • Keşif: Güvenlik açığı, Fortinet içerisinden (Daniel Rozeboom, FortiSwitch web UI geliştirme ekibi) keşfedilmiş ve raporlanmıştır.
    • Sömürü Durumu: Bültenin yayınlandığı tarihte (Nisan 2025 başı) bu açığın aktif olarak sömürüldüğüne dair bir kanıt bulunmamaktadır, ancak Fortinet açıklarının geçmişte hedef alındığı göz önüne alındığında risk yüksektir.
    Etkilenen Sürümler:
    • FortiSwitch 7.6.0
    • FortiSwitch 7.4.0 ila 7.4.4 arası
    • FortiSwitch 7.2.0 ila 7.2.8 arası
    • FortiSwitch 7.0.0 ila 7.0.10 arası
    • FortiSwitch 6.4.0 ila 6.4.14 arası
    Çözüm ve Öneriler:
    • Fortinet, aşağıdaki veya daha yeni sürümlere acil yükseltme yapılmasını şiddetle tavsiye etmektedir:
      • FortiSwitch 7.6.1
      • FortiSwitch 7.4.5
      • FortiSwitch 7.2.9
      • FortiSwitch 7.0.11
      • FortiSwitch 6.4.15
    • Derhal güncelleme yapamayan kurumlar için geçici çözümler önerilmektedir:
      • Yönetim arayüzlerinden HTTP/HTTPS erişimini devre dışı bırakmak.
      • Sisteme erişimi yalnızca güvenilir ana bilgisayarlarla (trusted hosts) sınırlandırmak.

    config system admin
    edit
    set {trusthost1 | trusthost2 | trusthost3}
    next
    end

    Bu güvenlik açığı, etkilenen FortiSwitch cihazları için önemli bir risk oluşturmaktadır. Kullanıcıların sistemlerini güvence altına almak için belirtilen güncellemeleri mümkün olan en kısa sürede uygulamaları veya geçici çözümleri devreye almaları kritik önem taşımaktadır.



    Bu ve benzeri zafiyetlere karşı korunmasız kalmamak ve bu zafiyetlerden etkilenmemek için size en yeni çözümümüzü öneriyoruz; yeni ZTNA çözümümüz TINA ISOLATOR ile ilgili detaylı bilgi ve sunum için bizi arayın.

    Bizi arayın: 0216 450 25 94
    [email protected]

    SAP NetWeaver'da Kritik Sıfırıncı Gün Güvenlik Açığı

    SAP NetWeaver platformunda, aktif olarak sömürülenkritik (CVSS Puanı: 10.0) bir sıfırıncı gün (zero-day) güvenlik açığı tespit edilmiştir. CVE-2025-31324 olarak izlenen bu açık, özellikle Visual Composer Metadata Uploader bileşenindeki yetkilendirme eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
    Tehdit Detayları:

    • Açık, kimliği doğrulanmamış saldırganların savunmasız /developmentserver/metadatauploader uç noktası üzerinden kötü amaçlı dosyalar (özellikle JSP web kabukları) yüklemesine izin vermektedir.
    • Bu durum, saldırganlara yüksek ayrıcalıklarla (<sid>adm kullanıcısırastgele komut çalıştırma, sistemler üzerinde tam kontrol sağlama, hassas verileri sızdırma ve ağ içinde yatay hareket etme imkanı tanımaktadır.
    • Saldırıların Mart 2025'ten beri devam ettiği ve 10.000'den fazla internete açık SAP uygulamasını etkileyebileceği rapor edilmiştir. Tamamen yamalı sistemlerin dahi hedef alındığı gözlemlenmiştir.
    • Saldırganların Brute Ratel C4 ve Heaven's Gate gibi gelişmiş araç ve teknikler kullandığı belirlenmiştir.
    Acil Eylem Çağrısı:
    • SAP, bu açığı gidermek için 24 Nisan 2025 tarihinde acil bir güvenlik yaması (Security Note 3594142) yayınlamıştır.
    • Tüm SAP müşterilerinin bu yamayı derhal uygulaması şiddetle tavsiye edilir. Normal yama döngüleri beklenmemelidir.
    • Yama hemen uygulanamıyorsa, geçici çözüm olarak:
      • /developmentserver/metadatauploader uç noktasına erişimin kısıtlanması.
      • Kullanılmıyorsa Visual Composer bileşeninin tamamen devre dışı bırakılması (SAP Note 3593336).
    • Sistem günlüklerinin şüpheli aktivitelere karşı dikkatle izlenmesi gerekmektedir.

    Bu güvenlik açığı, SAP sistemleri için ciddi bir risk teşkil etmektedir. Belirtilen acil önlemlerin ve güncellemelerin ivedilikle hayata geçirilmesi kritik önem taşımaktadır.



    Bu ve benzeri zafiyetlere karşı korunmasız kalmamak ve bu zafiyetlerden etkilenmemek için size en yeni çözümümüzü öneriyoruz; yeni ZTNA çözümümüz TINA ISOLATOR ile ilgili detaylı bilgi ve sunum için bizi arayın.

    Bizi arayın: 0216 450 25 94
    [email protected]

    Ve Tüm Bu Siber Saldırılara Karşı
    TINA Çözümlerimiz;

    Bültenimizde yer alan haberlerdeki problemlerin temel çözümü olarak geliştirdiğimiz son teknolojimizle tanıştınız mı?


    Uzaktan erişim gereksinimlerinizin sonucunda ortaya çıkan risklerinizi sıfıra kadar indiren, ek bir güvenlik katmanı olarak esnek erişim kontrolünü sağlayan son ZTNA teknolojimizi tanımanızı isteriz.

    Bizi arayın: 0216 450 25 94
    [email protected]

    En son TINA teknolojimiz ile sunucularınızı, hatta firewall'unuzu dahi korumaya alan, en çok korktuğunuz tehditlere kökünden çözüm sunan çalışmalarımızı ve mevcut Advanced Threat Protection ürünlerimizi sizinle paylaşmamız için ONLINE TANITIM talebinizi buradan da başlatabilirsiniz.

    10 Nisan 2025

    Siber Güvenlik Bülteni - Mart 2025

     

    Bültenimizin Mart Ayı konu başlıkları; 
      • 2024 Veri İhlallerinin %95’i İnsan Hatasından Kaynaklandı
      • Parola Yeniden Kullanımı 2025’te de En Büyük Siber Güvenlik Riski Olmayı Sürdürüyor
      • Mobil Bankacılık Kötü Amaçlı Yazılımlarında Endişe Verici Artış
      • Broadcom’dan Kritik Güvenlik Güncellemesi: VMware Tools ve ESX
      • Mirai Botnetleri, Edimax IP Kameralardaki Kritik Zafiyeti Hedef Alıyor

      2024 Veri İhlallerinin %95’i İnsan Hatasından Kaynaklandı

      Mimecast tarafından yayımlanan yeni bir rapor, 2024 yılında gerçekleşen veri ihlallerinin %95’inin doğrudan insan hatasından kaynaklandığını ortaya koydu. Bu dikkat çekici bulgu, siber güvenlikte insan faktörünün hâlâ en zayıf halka olduğunu gösteriyor.


      İçeriden Gelen Tehditler Yükselişte

      Rapor, insan hatasının başlıca sebepleri olarak:

      • İçeriden gelen tehditler

      • Kimlik bilgisi kötüye kullanımı

      • Kullanıcı kaynaklı hatalar

      gibi unsurları sıralıyor.

      Özellikle dikkat çeken bir veri: Personelin yalnızca %8’i, yaşanan güvenlik olaylarının %80’inden sorumlu tutuldu. Bu da az sayıda çalışanın ciddi ölçüde güvenlik riski oluşturduğunu gösteriyor.


      Yüksek Profilli Olaylar ve Maliyetler

      Raporda yer alan önemli örneklerden biri, Change Healthcare şirketine yönelik fidye yazılımı saldırısı. Bu olayda, bir çalışanın oltalama (phishing) e-postasına düşmesi sonucunda, tehdit aktörleri kurumsal ağa sızmayı başardı.

      • Katılımcıların %43’ü, son 12 ayda içeriden gelen tehditlerde veya çalışan kaynaklı veri sızıntılarında artış yaşandığını belirtti.

      • %66’sı, bu eğilimin önümüzdeki yıl daha da kötüleşeceğini öngörüyor.

      • İçeriden gelen veri ifşalarının kurumlara ortalama maliyeti: 13,9 milyon dolar.


      Kurumlar Eğitim Veriyor Ama Endişeler Sürüyor


      Yapay Zeka Hem Çözüm Hem Tehdit

      • Kurumların %95’isiber saldırılar ve içeriden gelen tehditlere karşı yapay zekâ kullanıyor.

      • Ancak %55’iyapay zekâ kaynaklı tehditlerle mücadelede yetersiz stratejilere sahip olduklarını itiraf ediyor.

      • %81’lik kesimüretken yapay zekâ (GenAI) araçları ile hassas verilerin sızdırılmasından endişe ediyor.

      Bu veriler, modern siber güvenlik stratejilerinde insan faktörünü göz ardı etmenin mümkün olmadığını bir kez daha gösteriyor. Kurumlar:

      • Düzenli eğitimlerle farkındalık artırmalı
      • Yorgunluk gibi psikolojik etkenleri göz önünde bulundurmalı
      • Yapay zekâyı hem saldırı hem de savunma aracı olarak dikkatle analiz etmeli

      Siber güvenlikte sürdürülebilir başarı, sadece teknolojiye değil, aynı zamanda insana yatırım yapmakla da mümkündür.

      Parola Yeniden Kullanımı 2025’te de En Büyük Siber Güvenlik Riski Olmayı Sürdürüyor

      2025 yılı itibarıyla, parola yeniden kullanımı hâlâ en yaygın ve tehlikeli siber güvenlik açıklarından biri olmaya devam ediyor. Yeni paylaşılan veriler, çevrim içi güvenlik farkındalığının artmasına rağmen kullanıcıların aynı parolaları farklı hizmetlerde kullanma alışkanlığını terk etmediğini ortaya koyuyor.


      Sızdırılmış Parolalarla Gerçekleşen Girişler Endişe Veriyor

      Cloudflare tarafından Eylül – Kasım 2024 tarihleri arasında toplanan verilere göre:

      • Şirketin koruma sağladığı web sitelerinde gerçekleşen başarılı girişlerin %41’i, daha önce veri sızıntılarında ifşa edilmiş parolalarla yapıldı.

      • Kullanıcıların ortalama olarak aynı parolayı en az dört farklı hesapta kullandığı belirlendi.

      • Tüm kimlik doğrulama isteklerinin %52’sinde daha önce sızdırılmış parolalar yer aldı (örnek olarak Have I Been Pwned - HIBP veritabanı üzerinden yapılan kontrollerle).

      En çarpıcı bulgu ise, bu tür giriş denemelerinin %95’inin botlar tarafından otomatik şekilde gerçekleştirilmesi oldu. Bu, yaygın bir kimlik bilgisi doldurma (credential stuffing) saldırı stratejisinin varlığına işaret ediyor.


      Otomasyon Sistemleri ve Zincirleme Etkiler

      Bu otomatik saldırılar, saniyede binlerce kullanıcı adı ve parola kombinasyonunu test ederek insanların parola tekrar kullanma alışkanlığını hedef alıyor. Sonuç olarak:

      • Yetkisiz erişimler gerçekleşiyor,

      • Veri hırsızlığı yaygınlaşıyor,

      • Daha ileri düzey hesap ele geçirme ve kurumsal ihlaller meydana geliyor.


      WordPress Siteleri Özellikle Hedefte

      İçerik Yönetim Sistemleri (CMS) arasında en yaygın kullanılanlardan biri olan WordPress, bu saldırılardan orantısız şekilde etkileniyor.

      • Giriş sayfasının kolay tanınabilir olması ve yaygın kullanım oranı, WordPress’i saldırganlar için cazip kılıyor.

      • Analizler, sızdırılmış parola ile yapılan giriş denemelerinin %76’sının başarılı olduğunu gösteriyor.

      • Bu başarılı girişlerin yaklaşık %48’i botlar tarafından gerçekleştiriliyor.

      Bu da, WordPress sitelerinin genellikle daha karmaşık hesap ele geçirme saldırılarının ilk adımı olarak kullanıldığını ortaya koyuyor.


      Web Sitesi Yöneticilerine Öneriler

      Web uygulaması ve site yöneticileri, sistemlerini aşağıdaki yöntemlerle güçlendirebilir:

      • Sızdırılmış kimlik bilgilerini algılayan kontroller entegre edin

      • İstek sınırlandırma (rate limiting) uygulayarak yoğun denemeleri engelleyin

      • Bot yönetim araçları ile otomatik saldırıların etkisini en aza indirin


      Parola güvenliği, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde siber güvenlik dayanıklılığı için temel bir unsurdur. Basit gibi görünen bu alışkanlık, ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, hem kullanıcıların hem de sistem yöneticilerinin aktif önlemler alması her zamankinden daha kritik rol oynamaktadır.

      Mobil Bankacılık Kötü Amaçlı Yazılımlarında Endişe Verici Artış


      2024 yılımobil bankacılık kötü amaçlı yazılımlarında rekor bir artışa sahne oldu. Yıl boyunca yaklaşık 248.000 kullanıcı, bu tehditlerle karşı karşıya kaldı. Bu sayı, 2023'teki 69.000 kullanıcıya kıyasla 3,6 katlık bir artışa işaret ediyor.

      Özellikle yılın ikinci yarısında belirginleşen bu yükseliş, siber suçluların finansal kazanç amacıyla mobil platformlara yöneldiğini gösteriyor. Finansal siber tehdit ortamı, bu eğilimle birlikte daha da karmaşık ve tehlikeli hâle geliyor.


      En Yaygın Tehdit: Mamont

      Araştırmalara göre, Mamont kötü amaçlı yazılım ailesi, tüm mobil bankacılık truva atı saldırılarının %36,7’sini oluşturuyor.

      • İlk olarak 2023 sonunda ortaya çıkan Mamont, özellikle Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) ülkelerinde aktif.

      • Bu zararlı yazılım, sofistike sosyal mühendislik taktikleriyle kullanıcıları hedef alıyor.

      Diğer öne çıkan tehditler arasında:

      • Agent.rj varyantı (%11,14)

      • UdangaSteal.b (%3,17)

      yer alıyor.


      Sosyal Mühendislik Taktikleri

      Securelist araştırmacıları, bu kötü amaçlı yazılımların kullanıcıları kandırmak için çeşitli aldatma teknikleri kullandığını belirtiyor.

      Bunlar arasında:

      • Bu fotoğraftaki sen misin?” gibi basit sosyal medya mesajları

      • Sahte çevrimiçi mağazalar

      • Sahte kargo takip uygulamaları

      gibi daha karmaşık senaryolar bulunuyor.


      Ne Yapabiliyorlar?

      Bu zararlı yazılımlar bir kez yüklendikten sonra:

      • Kimlik bilgilerini çalabiliyor

      • Kimlik doğrulama kodlarını yakalayabiliyor

      • Yetkisiz finansal işlemler gerçekleştirebiliyor

      Yani, bir kullanıcının tüm dijital finansal varlıklarına erişim sağlanabiliyor.


      Türkiye: Önemli Hedeflerden Biri

      Türkiye%5,68 oranıyla mobil bankacılık tehditlerinden en çok etkilenen ülkelerden biri. Bu oran, geçen yıla göre 2,7 puanlık bir artış anlamına geliyor.

      Diğer dikkat çeken ülkeler arasında:

      • Endonezya (%2,71)

      • Hindistan (%2,42)

      • Azerbaycan (%0,88)

      yer alıyor. Bu ülkeler, küresel tehdit kampanyalarının hedefi hâline gelmiş durumda.


      Bulaşma Mekanizmaları

      Bulaşma süreci çoğunlukla sosyal mühendislik ile başlıyor. Kullanıcılar:

      • Sahte uygulama mağazaları

      • Kimlik avı (phishing) siteleri

      aracılığıyla kötü amaçlı yazılım içeren uygulamaları indiriyor.

      Yüklendikten sonra bu uygulamalar:

      • SMS erişimi

      • Bildirimlere erişim

      • Erişilebilirlik hizmetleri

      gibi kapsamlı izinler talep ediyor. Bu izinler sayesinde, zararlı yazılım meşru bankacılık uygulamaları üzerine kimlik avı ekranları yerleştirebiliyor.


      Korunma Önerileri

      Uzmanlar, bu tehditlere karşı şu önlemleri tavsiye ediyor:

      • Sadece resmi uygulama mağazalarından uygulama indirin
      • Uygulama izin taleplerini dikkatlice inceleyin
      • Güvenilir mobil güvenlik çözümleri kullanın
      • Finansal hesaplar için çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) etkinleştirin


      Mobil cihazlar artık sadece iletişim araçları değil, aynı zamanda cüzdanlarımız, bankamız ve özel bilgilerimizin merkezi. Bu nedenle, mobil güvenlik her zamankinden daha kritik olduğunu unutmamak gerekiyor!

      Broadcom’dan Kritik Güvenlik Güncellemesi: VMware Tools ve ESX 

      BroadcomCVSS skoru 9.8 olan ve CVE-2025-22230 olarak izlenen yüksek dereceli bir kimlik doğrulama atlatma zafiyetini ele alan önemli bir güvenlik güncellemesi yayınladı. Bu zafiyet, özellikle VMware Tools for Windows kullanıcılarını ilgilendiriyor.
       

      VMware Tools for Windows Nedir?

      VMware Tools for WindowsVMware WorkstationFusion ve vSphere (ESXi) gibi VMware hipervizörleri üzerinde çalışan sanal makinelerin (VM) performansını ve kullanılabilirliğini artırmak amacıyla kullanılan yardımcı programlar paketidir.
       

      CVE-2025-22230 Zafiyeti

      Bu kritik zafiyet, hatalı erişim kontrolü nedeniyle oluşuyor. Düşük ayrıcalıklı yerel saldırganlar, bu açığı kullanıcı etkileşimi olmadan basit saldırılarla istismar ederek savunmasız VM'lerde ayrıcalık yükseltmesi gerçekleştirebiliyorlar.

      Zafiyetin Etkilediği Sürümler:

      • VMware Tools 12.x.x ve 11.x.x (Windows, Linux ve macOS)

      Güncellenmiş Sürüm:

      • VMware Tools 12.5.1, bu güvenlik açığını gidermektedir.

      Şirket, bu açığın şu an aktif olarak istismar edilip edilmediğine dair herhangi bir bilgi paylaşmamıştır.
       

      Mart Ayında Üç Yeni Zero-Day Zafiyeti Giderildi

      Mart ayının başlarında Broadcom, VMware’in çeşitli ürünlerinde yer alan ve aktif olarak istismar edilen üç sıfır gün (zero-day) zafiyetini daha güvenlik güncellemeleri ile kapattı.

      Söz konusu zafiyetler:

      Etkilenen Ürünler:

      • VMware ESXi

      • vSphere

      • Workstation

      • Fusion

      • Cloud Foundation

      • Telco Cloud Platform

      Broadcom, bu açıkların gerçek dünyada istismar edildiğine dair somut bilgiye sahip olduğunu da doğruladı.
       

      VMSA-2025-0004 Güvenlik Danışma Dokümanı

      4 Mart 2025’te, Broadcom tarafından yayınlanan kritik güvenlik danışma dokümanı (VMSA-2025-0004), bu zafiyetlerin detaylarını ve çözüm yollarını içeriyor. Açıklamada şu ifadelere yer veriliyor:

      “Bu zafiyetler, tehdit aktörlerinin çalışan bir sanal makine üzerinden hipervizöre erişebileceği bir mekanizmayı kapsamaktadır.”

      Bu durum, güvenlik açısından "VM Escape" (Sanal Makineden Kaçış) olarak bilinen son derece tehlikeli bir senaryoya işaret ediyor.

      Broadcom’un yayınladığı bu güncellemeler, sanallaştırma ortamlarında çalışan sistem yöneticileri ve güvenlik ekipleri için oldukça kritik önem taşıyor. Tüm kullanıcıların güncellemeleri acilen uygulaması ve ortamlarını bu yüksek riskli açıklardan koruması şiddetle tavsiye edilir.



      Bu ve benzeri zafiyetlere karşı korunmasız kalmamak ve bu zafiyetlerden etkilenmemek için size en yeni çözümümüzü öneriyoruz; yeni ZTNA çözümümüz TINA ISOLATOR ile ilgili detaylı bilgi ve sunum için bizi arayın.

      Bizi arayın: 0216 450 25 94
      [email protected]

      Mirai Botnetleri, Edimax IP Kameralardaki Kritik Zafiyeti Hedef Alıyor

      Mirai tabanlı botnetler, yakın zamanda keşfedilen CVE-2025-1316 sıfır gün zafiyetini kullanarak Edimax IP kameralarında uzaktan komut çalıştırma gerçekleştirmektedir. Bu durum, ev ve küçük ofis ağlarında yaygın olarak kullanılan bu cihazları büyük bir siber tehdit haline getirmiştir.


      CISA'dan Kritik Uyarı

      ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA)Edimax IC-7100 model IP kameraları etkileyen bu zafiyetle ilgili resmi bir güvenlik uyarısı yayınladı.

      • Zafiyet ID’si: CVE-2025-1316

      • Zafiyet Türü: İşletim Sistemi Komutu Enjeksiyonu (OS Command Injection)

      • CVSS Skoru: 9.8 (Kritik)

      Zafiyet, cihazların gelen istekleri düzgün bir şekilde filtreleyememesi nedeniyle ortaya çıkmakta. Bir saldırgan, özel olarak hazırlanmış HTTP istekleri göndererek, cihaz üzerinde uzaktan kod çalıştırma (Remote Code Execution - RCE) yapabiliyor.


      Mirai Tabanlı Botnetlerin Yeni Hedefi

      Akamai araştırmacıları, bu zafiyetin aktif olarak istismar edildiğini doğruladı. Gözlemlerine göre, birden fazla Mirai tabanlı botnet, bu açıklığı kullanarak:

      • Uzaktaki bir sunucudan zararlı bir kabuk betiği (shell script) indiriyor,

      • Edimax IC-7100 IP kameralarına bu zararlı yazılımı yüklüyor,

      • Cihazları botnet ağına dahil ederek DDoS gibi büyük çaplı saldırılarda kullanıyor.


      Güncelleme Mevcut Değil

      Bu zafiyet, tüm Edimax IC-7100 IP kamera sürümlerini etkilemekte ve ne yazık ki cihazlar kullanım ömrü sonlanmış (end-of-life) kategorisinde yer alıyor.

      • Henüz bir güvenlik güncellemesi yayınlanmadı.

      • Üretici firma, Ekim 2024’te bilgilendirilmesine rağmen CISA ve Akamai’ye geri dönüş yapmadı.

      Ayrıca, Akamai, bu zafiyetin yalnızca IC-7100 modeliyle sınırlı kalmayıp diğer Edimax cihazlarını da etkileyebileceği konusunda uyarıda bulunuyor.


      Ne Yapmalı?

      Kullanıcıların ve kurumların şu önlemleri alması önerilmektedir:

      • Edimax IC-7100 kameralarını ağdan izole etmek veya devre dışı bırakmak,

      • Cihaz üzerinde dışa açık portlar varsa erişimi kısıtlamak,

      • Ağ trafiğini izleyerek şüpheli dış bağlantıları engellemek,

      • Mümkünse cihazı daha güncel ve desteklenen modellerle değiştirmek.

      CVE-2025-1316, internet bağlantılı cihazlar üzerinden gelen tehditlerin ne kadar hızlı ve agresif şekilde evrim geçirdiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Destek süresi dolmuş cihazların hâlâ kritik altyapılarda kullanılıyor olması, siber güvenlik açısından ciddi riskler barındırıyor.

       

      Bu ve benzeri zafiyetlere karşı korunmasız kalmamak ve bu zafiyetlerden etkilenmemek için size en yeni çözümümüzü öneriyoruz; yeni ZTNA çözümümüz TINA ISOLATOR ile ilgili detaylı bilgi ve sunum için bizi arayın.

      Bizi arayın: 0216 450 25 94
      [email protected]

      Ve Tüm Bu Siber Saldırılara Karşı
      TINA Çözümlerimiz;

      Bültenimizde yer alan haberlerdeki problemlerin temel çözümü olarak geliştirdiğimiz son teknolojimizle tanıştınız mı?


      Uzaktan erişim gereksinimlerinizin sonucunda ortaya çıkan risklerinizi sıfıra kadar indiren, ek bir güvenlik katmanı olarak esnek erişim kontrolünü sağlayan son ZTNA teknolojimizi tanımanızı isteriz.

      Bizi arayın: 0216 450 25 94
      [email protected]

      En son TINA teknolojimiz ile sunucularınızı, hatta firewall'unuzu dahi korumaya alan, en çok korktuğunuz tehditlere kökünden çözüm sunan çalışmalarımızı ve mevcut Advanced Threat Protection ürünlerimizi sizinle paylaşmamız için ONLINE TANITIM talebinizi buradan da başlatabilirsiniz.

      Popüler Yayınlar