Araştırmacılar, Kia Web Portalında milyonlarca arabayı takip etmelerine, kapıların kilidini açmalarına ve motorları istedikleri zaman çalıştırmalarına olanak tanıyan bir zafiyet buldu. Otomobil üreticisi, bağımsız güvenlik araştırmacılarının konuyu bildirmesinin ardından bu sorunu düzeltti. Kia Araçlarının Uzaktan Kontrolü
Bu açık, aynı araştırma grubunun son yıllarda keşfettiği diğer sorunlara benzer bir yapıda, zafiyetin modern bağlantılı araçların siber saldırılara karşı savunmasızlığına ilişkin endişeleri artırması da muhtemeldir.
26 Eylül'de yayımlanan bir raporda, bağımsız araştırmacı Sam Curry, Kia'daki bu güvenlik açığını, birkaç yıl önce kendisinin ve meslektaşlarının Kia, Honda, Infiniti, Nissan, Acura, BMW, Mercedes ve diğer markaların araçlarında bulduğu çok sayıda açık üzerine yaptığı araştırmalar sırasında keşfettiğini söyledi. Araştırmacılar, o dönem araçların uzaktan kilitlenip açılmasını, motorun çalıştırılıp durdurulmasını, far ve kornanın etkinleştirilmesini sağlayan komutların kullanılabileceğini gösterdi. Bazı açıklardan faydalanan bir saldırgan, araç sahibinin hesabını ele geçirip yönetim dışı bırakabilirken, diğerleri aracın kamerasına uzaktan erişim sağlıyor ve aracın içinden canlı görüntü izlenebiliyordu. Bazı hack girişimlerinde, saldırganın sadece araç kimlik numarası ya da bazen sahibinin e-posta adresine sahip olması yeterli oluyordu. Otomotiv API Protokollerindeki Sorun
Curry ve ekibinin bulduğu yeni sorun, Kia otomobillerindeki internetten araca komut gönderme işlevlerini mümkün kılan uygulama programlama arayüzü (API) protokollerinden kaynaklanıyordu. Araştırmacılar, bir Kia bayisi hesabı kaydetmenin ve bunu doğrulamanın oldukça kolay olduğunu keşfetti. Bu doğrulama ile bayilere ayrılmış API'lere erişerek araç ve hesap arama, sahip kaydı gibi işlevler gerçekleştirilebiliyordu. Bir süre deneme yaptıktan sonra, araştırmacılar bayiye ait API'leri kullanarak araç plaka bilgilerini girip, aracın ana işlevlerini kontrol etmelerini sağlayan verileri elde edebildiklerini fark etti. Bu işlevler arasında motorun uzaktan çalıştırılıp durdurulması, kapıların kilitlenip açılması, farların ve kornanın etkinleştirilmesi ve aracın tam konumunun belirlenmesi gibi özellikler bulunuyordu. Ayrıca, araç sahibinin kişisel bilgilerinin (PII) elde edilmesi ve kendilerini asıl hesap sahibi olarak kaydetmeleri de mümkündü. Bu, sahibine sunulan tüm işlevlerin kontrolünü ele geçirmeleri anlamına geliyordu. Sorun, 2013’ten 2025’e kadar birçok Kia modelini etkiledi. Daha eski araçlarda araştırmacılar, sadece plaka bilgilerini girerek 30 saniye içinde aracın uzaktan kontrol edilebileceğini gösteren bir araç geliştirdiler. Araçların Siber Güvenliğiyle İlgili Rahatsız Edici Bir Durum
Kia'daki hack haberi, bağlantılı araçlarla ilgili artan güvenlik endişelerini daha da artırıyor. Bu yılın başlarında, iki üst düzey ABD'li senatör, General Motors, Honda ve Hyundai'yi, araç sahipleri ve onların hareketleri hakkında geniş çaplı veri topladıkları gerekçesiyle eleştirmişti. Senatörler Ron Wyden (D-Ore.) ve Edward Markey (D-Mass.), bu veri toplama uygulamalarının, otomobil üreticilerinin daha fazla denetime ve gözetim altına alınması gerektiğini ortaya koyan endüstri genelinde bir sorun olduğuna dikkat çekmişti. Eskiden insanlar, araçlarının anahtarlarının çalınmasından endişe ederken, şimdi ise araç üreticilerinin akıllı araçlarına ne kadar iyi sahip çıkacağı konusunda kaygılanıyorlar. Akıllı araçların hayatımıza hızla büyük bir yer edineceği kaçınılmaz, ancak bu hızlı entegrasyonun getirdiği sorumluluk ve yük yine tüketicinin omuzlarına binecek gibi görünüyor. Teknolojinin getirdiği bu yenilikler heyecan verici olsa da, beraberinde getirdiği güvenlik ve mahremiyet endişeleri de göz ardı edilemez.
|