artan riskler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
artan riskler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

03 Nisan 2023

Daha Çok; Risk, Yatırım ve Çözüm?

Yazımızda 4 ana bölümden bahsetmekteyiz:

  • Artan riskler, artan yatırımlar ve sebepleri
  • Başarılı siber saldırıların sırları
  • Başarılı siber savunmanın sırrı
  • Gelecekteki riskler ve Önlemler (ve reklamlar; TINA ISOLATOR çözümümüz)

Sebepler

Neden Daha Çok Güvenlik Riski Doğuyor, Daha Çok Yatırıma ve Çözüme İhtiyaç Duyulmakta?

Bu yazımızda, IT yöneticilerimizin ve kurumlardaki üst yöneticilerimizin neden daha yüksek düzeyde güvenlik yatırımları yapma ihtiyacı duyduklarını, dijital risklerin neden daha çok hissedildiğini ve neden birbirinden farklı, çok sayıda çözüm ile önlem alma ihtiyaçlarının oluştuğunu aydınlatmak, görüşlerimizi paylaşmak istedik.

Görüşlerimizin dijital yatırım bütçesini oluşturan ve güvenliğe makul düzeyde pay ayıran kurumlar için destekleyici nitelikte olmasını, henüz yeterli yatırımı yapamamış firmalar için de uyaran bir nitelikle olmasını hedeflemekteyiz.


Dijital Dönüşümde, Siber Güvenlik de Var

2020 yılında dünya genelinde zorunlu bir hızlı dijital dönüşümün gerçekleştiğine şahit olduk, bu durum kullanıcıların ve kurumların da dijitalleşmenin faydalarına dair farkındalığını hızla artırdı.

Hızlı dönüşüm ile birlikte dijitalleşmenin getirdiği problemler de artık göz ardı edil(e)memeye, - yeterli düzeyde olmasa da - eskiye nazaran daha yüksek güvenlik düzeylerinin uygulanmasına da yol açtı.

IT yöneticilerimizin özverili çalışmalarıyla, dijital yatırım temposunun da artmasıyla, güvenlik çalışmalarının daha da kolaylaştığını, göreceli yüksek bir disipline eriştiğini, eskiye nazaran daha çok emek harcandığını söylememek, başarılı ekipleri tebrik etmeyi atlamamak gerekir. Ancak yine de saldırganların uğrayacakları ilk adres olmayı engelleyecek önlemler, disiplinler ve yatırımlar için de çalışmalara hız kesmeden devam etmek zorunda olunduğunu belirtmeliyiz.

Geçmiş yıllarda güvenlik çalışmalarını yapabilmiş, sızma testleri veya ISO 27001 BGYS danışmanlıkları gibi çalışmaların sonucunda kendi güvenlik yol haritasını çıkartabilmiş olan firmalar, hem hızlı davranma hem de seçici olabilme lüksü ile bu süreçte güvenliğe oldukça fazla dokunabildiler. Ancak siber güvenlik hiçbir zaman sonuna ulaşılan ve hızla koşulan bir yarış değildir, bitmek bilmeyen bir maraton koşusu gibi; dönem dönem temposu artan, dönem dönem de sonu hiç gelmeyecekmiş gibi görünen bir yarıştır.


Siber Saldırılardaki Dönüşüm, Nihayet Stratejik Gündemlerde

Siber saldırıların son yıllardaki dönüşümlerini takip eden IT uzmanları ve politika oluşturucularının, nihayet 2015 yılından bu yana anlatmak istediğimiz noktaya hemfikir olarak eriştiğini ve IT yöneticilerinin de  dikkatinin hızla bu yöne çekilmeye başladığını görmekteyiz.

Siber saldırılar, eski dönemlerde alışıldığı gibi, tek tip saldırı metodu ile gerçekleştirilip takibin sona erdirildiği ataklardan oluşmuyor, eski dönemlerde olduğu gibi en sık ortaya çıkan saldırı trendlerine karşı önlemler alıp beklemeye geçmek yeterli fayda sağlamamakta, saldırıların orta vadeli seçilmiş yatırım planlarıyla engellenebilmesi, etkili olmasını beklemek - yaklaşık 2015 yılından bu yana - mümkün olmamaktadır.


Dönemsel veya rakamsal çoğunlukta gözlemlenen saldırı metotları, yalnızca istatistikleri, popülerliği işaret etmekte, savunma stratejisinde geçerli bir anlam ifade etmemektedir. Bu bakış açısından daha ziyade doğru olan, geçerli olan savunma metodolojisinin; yeni oluşan saldırı vektörlerinin hızla izlenmesi yolu olduğunu, son dönemde de bunun büyük önem kazandığını söyleyebiliriz.


Aşağıdaki 2 görsel ile 2018-2019-2020 raporlarındaki farklılaşmaların zaten az miktarda olduğunu ve anlamsal ifadesinin zayıf olduğunu, bu nitelikte bir bakış açısının verimli önlemler doğurmadığını belirtmek amacıyla paylaşmak istedik.


ENISA (Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı) 2018 yılı saldırı değerlendirme raporunda belirtilen ilk 15 saldırı türü:




ENISA 2020 yılı saldırı değerlendirme raporunda belirtilen ilk 15 saldırı türü:



Karmaşıklaşan, Sürekli Dönüşen Saldırılar

Uzunca zamandır belirli bir metoda karşı tekil savunmanın uygulanmasının artık siber güvenlikte ilkel bir önlem alma metodu olduğunu ve başarılı olunduğu önyargısının da hatalı olduğunu belirtmekteyiz.


Advanced Persistent Threat - İleri Düzey Kalıcı Tehdit (APT)

Sıklıkla, yalnızca tek bir sistemin yeterli olmadığını, bu sistemlerin de güvenlik zafiyetleri oluşturduğunu, birden fazla metodolojinin uygulanarak, farklı zaman dilimlerinde, farklı saldırı türlerinin başarılı olarak birleştirilmesi ile karışık, hedefli saldırıların yapıldığını, Zero Day saldırıların varlığını, gerçek olduğunu "Advanced Persistent Threat" türündeki saldırıları ve bunların birer hayal olmadığını 2015 yılından bu yana hibrit bir savunma teknolojisi olan TINA Protection çözümümüzü tanıştırırken, neredeyse binlerce farklı kurumda dile getirtmişizdir.

Son dönemlerde ENISA raporlarından da gözlemlendiği üzere, siber saldırılarda farklı metotları birleştirme stratejisinin gözle görülebilecek kadar çok yaygınlaştığını, sıkça raporlanmalarını da, siber saldırganların karmaşık ve dinamik saldırı stratejileri ile başarıya ulaşmalarının sonuçlarını da hep birlikte sızan veriler ile yakından gözlemledik.


2020 yılında, pandemi ile birlikte görülen, ileri seviye gruplarca düzenlenen (APT) atak metodolojileri:


2021 yılı tehdit vektörleri:


2022 yılı tehdit vektörleri:

Son dönemde değişen ve gelişen tüm bu başarılı saldırı stratejilerinin sonucu olarak, kurumlar artık birden farklı teknik çözümü birlikte kullanmak zorundalığı ile karşılaşmışlardır. Farklı saldırı noktalarını engelleyebilmek için farklı çözümleri konumlandırmak ve işletmek gereksinimindedirler. ( Detaylı saldırı vektörü sunumumuzu dinlemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz: [email protected] veya 0216 450 25 94 )

SIRLAR

Artan Başarılı Saldırının Sırlarından Birisi: Çeşitsizlik!

Dünya devi olarak bilinen ve güvenimizi kazanan IT yöneticisinin en yakın güvenlik dostu olan Firewall'un yeri geldiğinde rahatlıkla geçilebilir bir teknoloji olduğunu, 6 ayda en az 6 kez uzaktan root kullanıcısı hesabına erişilebilen dünya markası firmanın, kullanıcılarını kabus dolu günlerde yalnız bıraktığını, güvenlik yamalarının yetiştirilemediği, saldırıları engelleyemez hızlarda güncellemelerin oluşturulabildiğini hatırlatmak, risk dağılımı ilkesinin öneminin altını çizmek amacıyla yazımızda tam da burada tekrar dile getirmek istedik!

Tek marka ile tüm ağın, uç noktaların, denetimini ve operasyon yönetimini kolaylaştırmış olmanın, riski de tek noktaya taşımak olduğunu yeniden hatırlatmak; marka çeşitliliği ile, görev dağılımı çeşitliliği ile risklerin belirli bir tabana yayılmasının sağladığını, önlemlerin birbirini desteklemesi gerektiğini de vurgulamak isteriz.


Başarılı Saldırının Sırlarından Bir Diğeri: Önyargı!

Farklı kurumların farklı disiplinleri yürütmesi oldukça olağan bulunmaktadır. IT yöneticileri kurum içerisindeki operasyon akışının bilişime olan yansıması, kurum bütçesi, kullanıcıların yatkınlığı ve zamanlama gibi pek çok farklılık gösteren bileşeni uygulamakta ve kaynaklarını yönetmekte, bunu icra ederken de gerçekten zaman, bütçe, insan gücü kısıtı gibi çok farklı ve ağır sınavlardan geçmekte.

Hem kullanıcı davranışları, talepleri gibi insani faktörler ile ilgilenmek, yeri geldiğinde mücadele etmek, hem de teknolojinin değişimini takip etmek, son yenilikleri uygulamak için çabalamak, az miktardaki insan kaynağı gücü ile erişilmesi pek kolay değildir. Ancak burada başarısız bir savunmaya sebep olduğunu gözlemlediğimiz ve yıllardır sıkça yapılan hatalardan birisinin pek çok kurumda ekip ve bütçe boyutundan bağımsız olarak aynı sebep ile karşımıza çıktığını gördüğümüzü belirtmek ve bunun da zararlarını azaltmak amacıyla altını çizmek istedik; "Önyargı"nın saldırganların işini kolaylaştıran bir şekilde karşımıza çıktığını söylemeliyiz. Bu durum hem çeşitsizliği tetiklemekte, hem yeniliğe olan bakış açısını etkileyerek zaman kaybına yol açmakta, hem de aslında yetersiz kalan önlemler ile olumsuz sonuçlar yaşanmasını kaçınılmaz kılmakta.


Artan Saldırılara Karşı En Büyük Savunma Silahı: Bütçe ve Üst Yönetimin Desteği!

Bir çok kurumda IT yöneticileri, üst yönetimin desteğini alabilmek, çeşitli yatırımları yaptırabilmek için adeta global ekonomiye karşı savaş veriyor. Böylesine çalkantılı bir ekonomik düzleme eriştiğimiz için artık yatırımlar yapılırken kullanım kolaylığına ve lisans çeşidi bolluğuna kaç(a)madan, kurumun çıkarlarının çok daha ön planda tutulduğu, projelendirme adımlarının daha dikkatle atıldığını görmekteyiz.

IT yöneticilerimizin çok sayıda farklı ürüne geçiş yapması, ihtiyacı daha iyi karşılayan yeni ürünleri kurum bünyelerine katmak istemesi, üst yönetim tarafından bakıldığında çok kolaylıkla anlaşılmasa dahi, dijital dönüşüm çabaları ve geçmişe nazaran IT biriminin operasyondaki öneminin de artmasıyla, daha başarılı bütçeleme ve iş planı yapılabilmesini de sağlamakta.


Saldırılara Karşı İkinci Büyük Silahımız: Eğitim ve Faydayı Öğrenme!

IT yöneticileri kurum çalışanlarınca yeni teknolojiyi öğreten ilk taraf olarak biliniyor, ancak yine de güvenlik söz konusu olduğunda kullanıcılar bazen kendilerine bahsedilen basit ama çok büyük etkisi olan önlemleri göz ardı edebiliyor.

Bu durumda mutlaka 3ncü bir taraftan, özellikle güvenlik uzmanlarından faydalanılmasını önermek, öğretimlerin kurum dışı danışmanlarca yürütülmesinin büyük faydasının bulunduğunu belirtmek istiyoruz. Özellikle saldırı senaryoları üzerinden anlatılan, pek çok gerçek saldırı örneği kullanıcı hafızasında daha kolay yer etmekte, IT yöneticilerimizin veya İnsan Kaynakları birimimizin eğitim çabalarını destekleyici, ezber kuvvetlendirici sonuçlara erişmeyi sağlamaktadır.

Kurum içi eğitimlerin yalnızca kurum kullanıcılarının değil, IT yöneticilerimizin de işlerini çok kolaylaştırdığını hatırlatmak isteriz.


Saldırılara Karşı Vakit ve Nakit Kazandıran Faktör: Net Faydayı Öğrenme!

Son olarak da IT yöneticilerimizin çeşitli yeni teknolojileri takip ederken teknik bilgiye erişimini kolaylaştırabilmek üzere adım atan markalardan faydalanmasını, firma tanıtım etkinliklerinde salt pazarlama taktiklerine renkli, tatlı ve loş ortamlara maruz kalmaktan ziyade, fayda çıktısı yüksek sunumları özellikle talep etmesini önermekteyiz.

Yeni ürün lansmanlarında genellikle teknik problem veya temel ihtiyaçtan daha çok, pazarlama gücünün gösterildiği, ortam ve insani ilişkilerin ön plana alınmaya çalışıldığı ancak kurumsal veya bireysel bilgi birikimi kazancının elde edilemediği çalışmaların yürütüldüğü gözlemlenmekte. Tüm markaların kullanıcısına daha çok değer katması temennisi ile; IT yöneticilerimizin özellikle kendilerine faydasını, güncel ve/veya gelecek teknolojik dönüşümleri ve teknik bilgileri sunan markaları tercih etmelerini önermekteyiz.

Bu konuda geçmiş tanıtım çalışmalarımızda tanıştığımız, ticari çalışma ilişkisi kuramasak dahi dönemsel olarak yine de bir araya gelip teknoloji tartıştığımız, fikir alışverişi yaptığımız çok sayıda paydaş kurum olduğunu gururla belirtmek isteriz. ( Detaylı saldırı vektörü sunumumuzu dinlemek için bizimle iletişime geçebilirsiniz: [email protected] veya 0216 450 25 94 )


GELECEKTEKİ RİSKLER VE ÖNLEMLER

Siber saldırganlar, sistemlerin birbirleri ile olan iletişimlerinin artması ve dijitalleşme uygulanan alanların artması ile saldırı alanlarını genişletebildi, geçmişe nazaran daha çok saldırı yüzeyi savunulmakta.

Siber saldırıların ileriki dönemlerde daha başarılı olması ihtimali, siber savunmanın başarılı olması ihtimalinden daha yüksek görünmekte. Çünkü pek çok kurum elindeki bütçe imkanını geçmişten gelen risk tespitlerinin sonucunda planladığı yatırımlara kullanıyor ve genelde savunma teknolojisini gecikerek bünyesine dahil ediyor. Bu zorlu durum karşısında ise saldırganların işi ise çok daha basit, var olan tüm yeni teknolojik düzlemler üzerinden karmaşık hedefleme metotları ile saldırmak ve başarıya ulaşmaya çalışmak!

Bu durumda risk faktörü olarak artan vektörün geldiği yöne odaklanılmasını doğru bulmaktayız. Önümüzdeki dönemlerde risk savunmasındaki en gerçekçi çözümün dışarıdan gelecek olan sunucu, servis, uygulama ortak paydasında buluştuğunu, çıkar getirisinin en çok bu alandan sağlandığından saldırganlarca gittikçe tercih edilmeye başlandığı ve başa yerleşmiş güvenlik üreticilerinin ise yeterli savunma sonucu veremediğini görmekteyiz.

Dolayısıyla, önümüzdeki dönemlerde İnternet'ten, dış ağ alanlarından ağ alanınıza, sunucularınıza yönelik gerçekleştirilebilecek olan saldırılara karşı daha fazla hazırlıklı olmanızı, eğer tün İnternet üzerinden gelecek olan riski üstlenmeniz gerekmiyorsa, riski azaltacak çözümleri devreye almanızı önermekteyiz; anahtar kelimemiz ise "ZTNA - Zero Trust Network Access".


VE REKLAMLAR!

GÜNCEL TEHDİTLERE KARŞI YENİ ZTNA ÇÖZÜMÜMÜZ

ZTNA çözümü, konumlandırılan ağa olan tüm erişimleri yönetir, ağ alanına kontrollü erişim sağlar.

ZTNA, ağdaki cihazların; sunucu ve/veya servislerin keşif edilmesini kontrol eder ve engeller, böylelikle sadece sistem yöneticisinin belirlediği erişim izin koşulları sağlandığında bu sistemlere erişilebilir ve kullanıcı tarafından görülebilir hale gelir.



YENİ ZTNA ÇÖZÜMÜMÜZ: TINA ISOLATOR

TINA ISOLATOR® (https://www.tinasecurity.com/tr/isolator-tr/)

TINA teknolojilerimizin en son ürünü olarak tarafımızca geliştirilen bir ZTNA çözümüdür. 2022 yılı içerisinde kullanıma sunduğumuz bu çözümümüz ile ilgili PoC (Proof of Concept) imkanı sunarak, satın alma öncesinde net fayda ve performansın gözlemlenmesini sağlayabilmekteyiz.


Dene ve Al Stratejisini Öneriyoruz

Geliştirdiğimiz ürünler kendi ARGE çalışmalarımızın sonucu ve özgün teknolojik çözümler olmasından ötürü, pek çok yeni tanıştığımız müşterimize faydayı yakından gözlemlemeye çağırıyor; deneyimleme ihtiyacını ücretsiz olarak, gerçek sistem özelliklerimiz ile ve gerçek ağ konumları üzerindeki DEMO çalışmalar ile başarıyla gerçekleştiriyoruz.


TINA ISOLATOR hakkında detaylı bilgi, sunum veya demo talepleri için;

Bize bu numaradan ulaşabilirsiniz: 0216 450 25 94 

E-posta ile: [email protected]

Online Tanıtım randevunuzu buradan da başlatabilirsiniz.

Popüler Yayınlar