kvkk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kvkk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Aralık 2019

2019 Yıl Sonu Özet Siber Güvenlik Bülteni

Veri Sızdırma

Veri ihlali siber güvenlik dünyasında 2019 yılında en çok duyulan kelime oldu. Her 14 saniyede siber saldırının gerçekleştiği ve aşılamaz görünen sistemlere de dahil olmak üzere benzeri görülmemiş saldırılar gördü. 
Yüksek profilli hackerların para kazanma hırsı, siber güvenliğe gerekli yatırım yapmayan kurumlarda veri sızıntılarına sebep oldu. 2018 yılında her saniye 44 veri sızıntısı yaşanırken 2019 yılında bu sayı daha büyük boyutlarda.
Veri ihlalleri 2018 yılının ilk altı ile kıyaslandığında %54 artış göstermiş durumda.

Ransomware Saldırıları

Zararlı fidye yazılımı saldırı sayısının geçen yılın bu zamanına göre %500, saldırı metodlarının %46 artması ve bu metodlara karşı hızlı ve doğru güvenlik standartlarının uygulanamaması 2019 yılında finansal olarak şirketlerde ve kamuda büyük maddi kayıplara sebep oldu. 
2019 yılındaki fidye saldırıları raporları incelendiğinde, saldırıya uğramış birçok kurumun fidye taleplerini ödemek zorunda kaldığı, operasyonel olarak geçen seneye oranla çok daha büyük zarara uğradığı, müşteri kayıpları yaşadığı, gerekli güvenlik ve yedekleme sistemi bulunmayan yerlerde saldırı sonrası sadece BT çalışanlarının değil diğer bölümlerdeki personellerin de fazla mesai yaptığı bu sebeple de iş veriminin ve akışının düştüğü gözlemlendi.   
Hackerlar için büyük bir gelir kapısı olan fidye saldırıları 2019 yılında sadece sağlık sektörü için  25 milyar Dolar’dan fazla kayıba sebep oldu. 
Malware saldırıları ile karşılaştırdığımızda %56 daha fazla görülen fidye saldırılarında kişiye/kuruma hedefli saldırı oranı geçen seneye göre %79 artmış durumda ve ödemerin %95’i kripto para ticareti üzerinden gerçekleşti.
Bir işletmede gerçekleşen saldırının boyutları araştırıldığında, operasyonun durmasından tekrar eski haline gelmesi için ödenen fidye, danışmanlık hizmeti, ürün alımları, günlük edilen zarar, müşteri kayıpları gibi etkenler incelendiğinde ortalama maliyetin 133.000 Dolar olduğu belirtildi. 
İşletmeler saldırı altındayken, özellikle de önemli ve gizli verileri sakladığında ödeme yapmaya daha sıcak bakıyor. IBM’in raporuna göre 2020 yılında fidye saldırısına uğrayan şirketler verilerini kurtarmak için 20.000 - 50.000 Dolar arasında fidye ödeyecekler.
Sistemlerinizi insan müdahalesi gerektirmeden inceleme, tespit ve engelleme yapan, makine öğrenmesi ve yapay zeka teknolojileri ile donatılmış TINA ile güvende tutabilirsiniz. Sahip olduğu geniş istihbarat servisi, veri tabanı, ZeroDay tespit becerisi ve geleneksel güvenlik sistemlerinden farklı olarak imza tabanı dışındaki zararlıları da yakalayan TINA'yı denemek için aşağıdaki linkten iletişime geçebilirsiniz.
Online Demo Talepleri ve Sorularınız İçin Tıklayınız

Kimlik Avı Saldırıları

2019 siber güvenlik trendleri incelendiğinde kimlik avı saldırılarında son iki yılda büyük artış olduğu gözlemleniyor. Bu saldırılarda sosyal mühendislik yöntemlerini sonuna kadar kullanan saldırganlar yüksek oranda başarı sağlıyor.
Oltalama saldırıları güvenlik ve farkındalık bilinci olmayan çalışanların bulunduğu firmalar için 2019 yılında büyüyen bir konu haline geldi. Sadece tek bir linke tıklayarak kurban haline gelen çalışanlar, şirketlere milyonlarca dolar zarar ettirdi. 
Dünya genelinde siber suç nedeniyle edilen zararın 1.48 milyarı kimlik avı saldırıları ile gerçekleşti. 2019’da zararlı fidye saldırılarının %66’sı kimlik avı yöntemi ile yapıldı.
Siber güvenlik şirketi SplashData’nın hazırladığı ‘2019’un en kötü şifreleri’ listesinin başında, geçen yıl olduğu gibi ‘123456’ var. Bunu ‘123456789’ ve ‘qwerty’ takip ediyor.

BlueKeep Zafiyeti

2019 yılının en çok konuşulan konusu şüphesiz ki BlueKeep zafiyeti oldu. 1.5 milyondan fazla sistemi etkileyen zafiyet, saldırganın kullanıcı ile herhangi bir etkileşime girmeden uzak masa üstü protokolü (RDP) servisini kullanarak uzak makinede rastgele kod çalıştırmasına veya erişim sağlamanasına olanak veriyor. 
2017 yılında gerçekleşen WannaCry saldırısına tetikleyen EternalBlue ile benzerlik gösteren zafiyetten daha çok eski sürümlerin etkilenmesinden dolayı, Microsoft daha önce destek vermeyeceğini belirttiği sürümler için de yama yayınladı.

VPN Kullananlar Dikkat

Sosyal medya araçları ve oyunlardan sonra VPN’ler dünyada en çok aranan uygulamalar haline geldi. Güvenlik araştırmacıları 2019 en çok kullanılan VPN servislerini inceledi ve VPN erişimi satan firmaların %30’unun Çin’li firmalara ait, incelenen 97 servisin sadece 23 firmanın kontrolünde olduğunu tespit etti. 
Araştırmacılar, bir şirketin birden fazla VPN hizmetine sahip olması olağan dışı olmasa da çoğunun güvenlik yasaları sıkı olmayan ülkelerde bulunmasının tehlikeli olacağını ve endişe verici olduğunu belirtti. 
İncelenen VPN uygulamalarının bir çoğunda Çin’e bağlantı tespit edildi ve uygulamaların %86’sının kabul edilemez güvenlik politikaları bulunuyor. 
Veri gizliliği ve veri güvenliği konularına dikkat çeken araştırmacılar şirketlerin verileri satabileceğini ve  kötü amaçlı yazılımlar içeren uygulamalar ile kullanıcıların verilerinin çalınmasına sebep olabileceği belirtildi.

2020'de Bizi Neler Bekliyor?

Avrupa’da GDPR, Türkiye’de KVKK gibi kişisel verilerin korunmasına yönelik atılan adımlar 2020’de kurumlara çok fazla sorumluluk yüklüyor. Özellikle verinin korunması ve işlenmesi konusunda gerekli adımları atmayan kurumlar maddi ve itibar açısından olumsuz olarak etkilencek.
Sistemlere yönelik saldırıları ve veri güvenliğini koruma altına almak için yapay zeka ve makine öğrenmesi yöntemleri ile geliştirilmiş çözümlerin kullanımı artacak. IoT cihazlarının sayılarının artması, siber güvenlikteki gelişmiş tehditler ve ihlali tespit etmek için ortalama sürenin 206 gün olması göz önüne alındığında yapay zeka ve makine öğrenmesi pazar payının artacağı ve 2026 yılına kadar 38.2 milyar doları bulacağı öngörülüyor.
2019 yılında gerçekleşen veri sızıntılarının büyük kısmı yanlış yapılandırılmış bulut depolaması kaynaklı gerçekleşti, bu sayının 2020 yılı içinde daha da artacağı gözleniyor. 2020 yılına sonuna kadar kurumsal firmaların iş yüklerinin %83’ünü bulut servislerine taşınacağını belirten araştırmacılar sorumlu BT personellerinin yeterli eğitimi almaması kaynaklı yaşanabilecek ihlallerin artabileceğini öngörüyor. Temmuz 2019’da ABD finans sektöründeki en büyük veri ihlali 100 milyon kişiyi etkilemiş ve saldırganlar yanlış yapılandırılmış bir bulut sisteminden faydalanmıştı. 
Parola politikası uygulamayan kurumlar ve kişiler kimlik avı saldırılarına karşı açık hedef haline gelecekler. Araştırmacılar aynı parolayı birden fazla yerde kullanan kişilerin veri ihlalleri ve kimlik avı dolandırıcılığı ile karşı karşıya kalacaklarını, yapay zeka tabanlı kötü amaçlı yazılımlardan etkileneceklerini belirtti. Biometrik ve kimlik sertifikalarına sahip çok faktörlü kimlik doğrulaması ile kimlik çalınma riskinin azaltılması planlanıyor.
2019 yılı içinde devletler arası siber savaş diyeceğimiz düzeyde gerçekleşen APT ve ZeroDay saldırıları 2020 yılında daha da artış gösterecek. Siyasi ve sosyal eğilimlere göre hareket eden grupların, hükümetlere ve şirketlere düzenledikleri saldırıların yüksek boyuta geleceği gözüküyor. 2019’da Çin, İran, Rusya ve Amerika bu konuda gündem oldu.  
Dijital dönüşüm çalışmaları ile 2019 yılında dünya üzerinde birçok şirket teknolojik ataklar yaparak sistemlerini güncellediler. Uzmanlar dijital dönüşümün gerçekleştirmiş ancak devamında gerekli kontrolleri sağlayamayan şirketlerin ise 2020 yılında büyük tehditlerle karşı karşıya kalacaklarının sinyalini verdi.

B İ Z D E N   H A B E R L E R 

Faaliyetlerini TÜBİTAK Gebze Yerleşkesi’nde bilgi güvenliği üzerine ARGE çalışmaları ve siber güvenlik hizmetleri ile sürdürmekte olan şirketimiz 6.senesini geride bıraktı.

2018 yılında Avrupa'ya attığımız ilk adımın meyvelerini alarak 2019 yılında Türk mühendisliğinin kalitesini Avrupa'da gösterme başarısını elde ettik. Gerçekleştirdiğimiz iş birlikleri ile hizmet ve mühendislik kalitemizi Avrupa pazarında sunarak global rakiplerle yarış içine girdik.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde, Savunma Sanayi Başkanlığı bünyesinde kurulan Türkiye Siber Güvenlik Kümelesi ile birlikte iş birliği yaparak ülkede siber güvenlik ekosisteminin oluşturulmasına katkı sağladık.

Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) ve TÜBİTAK Marmara Teknokent (MARTEK) işbirliği ile hayata geçirilen İnovasyonda Kadın Projesi kapsamında 4. kez düzenlenen girişimcilik kampında mentörlük görevinde yer aldık.

Türkiye Bilişim Derneği'nin düzenlediği 2. İstanbul Kobiler ve Bilişim Kongresine katıldık. İcra Kurulu Onursal Başkanı'mız Hilmi Develi moderatörlük görevini üstlendi.

Mevertech Teknoloji, Ağustos 2019 itibarıyla ISR Bilgi Güvenliği ürün ve hizmetlerinin yetkili dağıtıcısı olarak görevlendirildi

Katılım sağladığımız fuar, etkinlik ve panellerde bilgi birikimlerimizi ve çözümlerimizi kamu ile buluşturarak yerli üretici olmanın gururunu yaşadık.

Verdiğimiz bilgi güvenliği danışmanlığı, güvenlik testi hizmetleri ile kamu ve özel şirketlerin bilgi güvenliği çalışmalarına katkı sağladık.

20 yıllık bilgi birikimimiz, yüksek mühendislik kalitemiz ile 2 yeni ARGE projesini daha tamamlayarak pazara sunma başarısını elde ettik.

Gerçekleştirdiğimiz farkındalık eğitimleri ile  kullanıcıların bilinçlenmesinde önemli rol aldık.

ISR Bilgi Güvenliği olarak 2020 yılının hepimize güzel hatıralar biriktirmesini temenni ederiz. Yeni yılınız kutlu olsun. 

2020 yılında yaptırmayı planladığınız,

Sızma Testi,
Zafiyet Taraması,
ISO 27001 Testleri,
Bilgi Güvenliği Danışmanlığı,
KVKK Kapsamında Sızma Testi,
Uygulama Güvenliği Testleri

hizmetleri için bizlerle iletişime geçebilirsiniz. 

İletişim İçin Tıklayın

02 Nisan 2019

Siber Güvenlik Bülteni - Mart 2019

ING Bank'ta Veri Sızıntısı Yaşandı

Kişisel verileri koruma kanunu internet sitesinde ING Bank’ta gerçekleşen veri sızıntısı ile ilgili açıklama yapıldı.
2 Mart tarihinde yapılan açıklamaya göre, ING Bank’ta görevli bir çalışanın, çoğunluğu ING Bank müşterisi olmayan toplamda 19.055 kişinin TC kimlik numarası ve vergi kimlik numarası bilgileriyle sorgulama yaptığı ortaya çıktı. 
Veri sızıntısına sebep olan çalışanın ING Bank’ın uygulaması olan Finsoft sisteminde üzerinde tanımlı yetkileri uyarınca Ticari Nitelikli Kredi Bildirimi ve Paylaşımı (KRM) sorgusu yapamadığı halde, yetkilendirme sistemini devre dışı bırakacak bir yöntem ile yetki aşımı yaparak TBB Risk Merkezi web sitesine banka kullanıcısı olarak doğrudan erişim sağlayabildiği belirtildi.
KRM kayıtları ile erişilebilen bilgiler şu şekilde:
  • Bankalar nezdindeki kredi limiti
  • Risk ve teminatlarına ilişkin rakamsal bilgileri
  • Firmanın kuruluş tarihi
  • Çalışan sayısı
  • Geçmiş döneme ilişkin ciro bilgisi
  • Telefon ve adresi
  • Firma sahibinin ortaklarının isimleri
  • Ortaklık payları ve ortakların TC kimlik numaraları
  • İhale yasağına ilişkin notlar
  • Firma tarafından ibraz edilen çeklere ilişkin muhtelif bilgiler
  • Firma sahibi ve ortaklarının firma ile ilişki durumu
  • Firma kredi skorları

Venezuella Karanlıkta Kaldı

Venezuela, politik gerginlikler geçirdiği bu günlerde yaşadığı siber saldırı ile karanlıklara gömüldü.

7 Mart’ta Simon Bolivar hidroelektrik santraline yönelik gerçekleştirilen saldırı sonucu 23 eyaletten 22’sinde elektrik kesintisi yaşandı. İş yerleri ve evler dışında trafik ışıkları ve metroları da durduran elektrik kesintisi yüzünden binlerce Venezuela’lı kilometrelerce yol yürümek zorunda kaldı.

Ülkedeki elektrik kesintisi esnasında diyaliz cihazını kullanamayan 15 böbrek hastası ise hayatını kaybetti.

Ülke yöneticileri, hala kontrol altına alınamayan elektrik kesintilerinden Amerika’yı suçluyor.

Avrupa'da En Çok Saldırı Alan Ülke Türkiye Oldu

Fidye yazılımı saldırıları 2018’in sonlarına doğru düşüş kaydederken Türkiye’ye yönelik saldırılarda bir azalma olmadığı görüldü.
Yapılan araştırmaya göre Aralık ayında gerçekleşen saldırılara bakıldığında Türkiye, dünyada en çok saldırıya uğrayan ülkelerin arasında Meksika, Hindistan, Amerika, Brezilya, Vietnam’dan sonra en çok saldırıya uğrayan ülke oldu ve Avrupa’da ilk sırada yer aldı.
Rapora göre ayrıca, Türkiye’ye yönelik özel olarak gerçekleştirilen saldırıların sayısının tüm Orta Doğu ülkelerinin maruz kaldığı sayıdan fazla olduğu ortaya çıktı.
Türkiye, finans ve bankacılık sektörüne yönelik gerçekleşen saldırılarda ise Avrupa’da ikinci sırada yer alıyor. Saldırılardaki en büyük ortak nokta, şirket çalışanlarının farkındalığının olmaması gösteriliyor.

Sağlık Sektörü Tehlikede

Siber saldırganların en çok zarar verdiği sağlık sektörü, yeni bir tehlike ile karşı karşıya.
San Fransisco’da gerçekleştirilen RSA Konferansı’nda, ultrason cihazlarına yönelik bir saldırı canlandırıldı. Araştırmacılar cihazı ele geçirerek tüm hasta kayıtlarına müdehale edebildi ve ultrason görüntülerinin bulunduğu veritabanına erişebildiler. Ayrıca araştırmacılar cihaz üzerinde fidye yazılımı çalıştırabileceğini gösteren kanıtlar da sundu. 
Uzmanlara göre, Tıbbi Nesnelerin İnterneti (IoMT) sağlık kuruluşları için saldırı yüzeyini genişletmeye hazırlanıyor. Sağlık sektörünün %87’sinin, 2019’un sonunda IoT teknolojilerini kullanması bekleniyor ve 2020 sonunda yaklaşık 650 milyon IoMT cihazının olacağı tahmin ediliyor. Uzmanların aklındaki en büyük soru ise; bu cihazların emniyetsiz bir şekilde korunması durumunda olacak kaos hakkında.
Geçtiğimiz dönemlerde Singapur sağlık sistemine düzenlenen saldırıda Başbakan’ın sağlık kayıtlarının çalınması, UnityPoint’ten 1.4 milyon hasta kaydının çalınması, İngiltere sağlık sistemini çökerten ve saldırının giderilmesi için 150 milyon Sterlin harcanmasına sebep olan WannaCry saldırısı gibi olaylar yaşandı. Yaşanan olayların ortak noktaları yamalı Windows sistemleriydi.
Hastanelerin ve diğer sağlık kuruluşlarının elektronik olarak depoladığı ve aktardığı çok sayıda kişisel bilgi olması sebebiyle, bu kurumlar ilerleyen dönemlerde de saldırganların hedefi olmaya devam edecek. 

ASUS Kullananlar Dikkat

Siber saldırganlar zararlı yazılım yaymak için ASUS’un güncelleme sunucularına sızmayı başararak 1 milyondan fazla cihaza zararlı yazılım gönderdi. 
Zararlı yazılım, ASUS dijital sertifikaları ile imzalandığın için fark edilemedi ve geçtiğimiz Haziran ayından beri tüm kullanıcılara güncellemelerle birlikte zararlı yazılım gönderildiği keşfedildi. 
Zararlı yazılım girdiği sistemde MAC adreslerini keşfederek hedeflediği sistemleri arıyor. Hedeflenen adreslerden birisini bulduğunda ise saldırganlar tarafından kullanılan sunucu ile iletişime girerek diğer zararlı yazılımları bilgisayara indirmeye başlıyor. Yapılan açıklamada 600 bilgisayarın doğrudan hedeflendiği  belirtildi. Bilgisayarların kime ait olduğu ile ilgili bilgi verilmedi.
ASUS, zararlı güncellemeleri geri çektiğini ve sunucuların güvenliğini yükselteceğini belirtti. Benzer bir saldırı 2012 yılında Microsoft sunucularında da görülmüştü.
Hedeflenen MAC Adreslerini Görmek İçin Tıklayın

Cisco Güncelleme Yayınladı

Cisco, 7800 ve 8000 serisi IP telefonlarındaki güvenlik zafiyetlerini gidermek için yeni bir güncelleme yayınladı.
7800 ve 8000 serisini etkileyen CVE- 2019-1716 olarak adreslenen güvenlik açığı; saldırganların kritik hizmetlere erişmesine ve IP telefonları hizmet dışı bırakmaya sebep oluyor.
Ayrıca 11.0(5) ve 12.5(1) sürümlerinin web arayüzündeki zafiyet, kullanıcıları saldırılara karşı savunmasız hale getiriyordu. Bu açık ile birlikte saldırgan, oturum açan kullanıcı ile aynı yetkilere sahip oluyor.



PuTTY Zafiyetlerini Kapattı

Uzak makinelere Telnet ve SSH bağlantısı gerçekleştirmeye yarayan PuTTY yazılımına güncelleme geldi. 0.70 versiyonuna kadar olan sürümlerinde PuTTY tarafından oluşturulan terminal penceresinin kaynağının doğrulamamasından kaynaklı ortaya çıkan güvenlik zafiyeti, yeni gelen versiyon ile ortadan kaldırıldı.
0.71 sürümü ile toplamda 8 adet önemli güvenlik açığı kapatıldı. Araştırmacılar DSA imzası kontrolünün aşılması ve potansiyel zararlı kod çalıştırma zafiyetleri gibi önemli açıkların kapatıldığı yeni sürümün kullanılmasını tavsiye ediyor.

Facebook Şifreleri Tehlikede

Kişisel verilerin gizliliği ile sürekli skandallarla gündemde kalmayı başaran Facebook, bu sefer de kullanıcıların şifreleri ile başı dertte.
Bir güvenlik araştırmacısının internette bu olayı duyurmasından sonra, Facebook açıklamaların doğru olduğunu kabul etti. Araştırma şirketinin yaptığı açıklamaya göre 600 milyon kullanıcının şifresinin düz yazı olarak saklanmış olabileceği ve 2012 yılından beri şifrelerin bu şekilde tutulduğu belirtildi.
Facebook ise yaptığı açıklamada şifrelerin şirket için sunucularda saklandığını ve dışardan erişimin olmadığını, sadece 20 bin civarında çalışanın bu verilere erişiminin olduğunu belirtti. 
Etkinlenen hesapların büyük çoğunluğu Facebook Lite kullanıcılarına ait.

Kişisel Veriye Karşı BitCoin

Geçtiğimiz ay 840 milyondan fazla kullanıcı bilgisini satışa çıkaran Gnosticplayers takma isimli siber saldırgan, bu sefer de 6 şirketten topladığı 26 milyon kullanıcının bilgilerini satışa çıkardı.
6 şirketten en çok dikkat çeken isim 75 oyunun geliştiricisi ve Apple App Store’da ilk 100’e giren GameSalad firması oldu.
Dark Web’te Dream Market üzerinden satışı gerçekleştiren saldırgan tüm veriler için 1.4231 Bitcoin talep ediyor.
Saldırgan, yaptığı açıklamada bazı firmaların fidye ödemeyi kabul ettiğini ve o şirketlere ait kullanıcı bilgilerini satışa çıkarmadığını belirtti.
Bilgilerin içinde kullanıcı isimleri, e-posta adresleri, şifre ve IP adresi bilgileri bulunuyor.
Araştırmalara göre mobil cihazlara yönelik saldırılar, bir yılda neredeyse iki kat artış gösterdi. 2017’de 66,4 milyon saldırı düzenlenirken 2018’de bu rakam 116,5 milyona çıktı.
Araştırmacılar hack’lenemez denilen Pandora ve Viper marka araç alarm sistemlerinde güvenlik açığı buldu. Alarmı devre dışı bırakmak dışında kapı kilitleri de açılabiliyor.
Samsung Galaxy S10'un yüz tanıma sisteminin, telefon kullanıcısının fotoğrafı veya videosu ile atlatılabildiği tespit edildi. S10, iPhone'daki gibi yüz tanıması için herhangi bir sensör kullanmıyor.

Aralık ayında dünyadaki fidye yazılımı saldırılarının yüzde 4’e yakını Türkiye’de gerçekleşti. Bu oran ile Türkiye, Avrupa’da en çok saldırıya uğrayan ülke oldu.

Şubat ayında tespit edilen 19 yıllık WinRAR açığı sonrasında.sadece bu güvenlik açığını istismar etmek için 100'den fazla zararlı yazılım geliştirildi.

11 Haziran 2014

Bilgi Güvenliğiniz, İşyeri Ağınızdaki Tehlikeler ve Risklerin Analizi


Bilgi Güvenliği Risk Analizi (Sızma Testi) Nedir, Neden Önemlidir?

Bu yazımızda adım adım bilgi güvenliğinin önem sebeplerini irdeleyerek çağımızda bilgi güvenliğinin sağlanmasında önemli bir adım olan "Risk Analizi" kavramını açıklayacağız.



İletişim İhtiyacının A,B,C'si: Bilişim Sistemleri İletişimi ve İnternet


İşletmeler ciro ve karlılıklarını artırmak hedefiyle gün geçtikçe teknolojiden daha fazla faydalanmaktalar.




Nihai hedef belli, peki işletmede teknoloji hangi amaçlarla kullanılıyor ve bize getirileri nelerdir?



Hangi amaç için kullanıyoruz?

  • Hızlı iletişim, hızlı yanıt almak
  • Daha kontrollü ve doğru sonuçlar elde etmek, daha fazla iş ile başa çıkabilmek
  • Zaman bağımsız çalışmak, esnek çalışma saatleri oluşturmak
  • Mekan bağımsız çalışmak, mobil verimlilikten faydalanmak, zamandan tasarruf
  • Bilgiyi kolay paylaşmak, anlık veya sürekli bilgi paylaşımı
  • Daha geniş kitlelere erişmek, mesafelerden etkilenmeksizin daha fazla alıcıya ulaşabilmek
  • 7/24 tanıtım yapabilmek, ürün ve hizmet bilgisini sürekli erişilebilir tutmak
  • Veri toplamak, geçmiş işlerden gelecekte faydalı bilgi elde edinmek



Temel kullanım sebepleri oldukça tanıdık, bunlar genellikle ortak sebepler. Peki getirilerinin yanı sıra işletmenin teknolojiyi kullanarak aldığı ek sorumluluklar nelerdir?



Bu soruya yanıt vermek için öncelikle teknolojiyi nasıl kullanıyoruz sorusunu irdelemek gerekli.

Bir işletme teknolojiyi nasıl kullanıyor?

  • Hızlı iletişime elverişli olan e-posta yazışma program ve/veya altyapıları oluşturarak
  • E-posta yazışmalarını saklayarak ve her yerden erişilebilir platformlar kullanarak
  • Geçmiş verilerden faydalanmak için onlara hızlıca ulaşmak amacıyla her türlü şirket verisini elektronik ortamda saklayarak
  • Sakladığı verilere zaman sınırı olmaksızın erişim sağlayarak
  • Taşınabilir cihazlar ile ofis-bina dışarısında da bağlantı kurarak dosyalara erişerek ve/veya çalışmayı sürdürerek

Bilgisayarlar, tablet pc'ler, telefonlar gibi cihazlar erişim ve işlem kolaylığı sağlarken bu bileşenlerden oluşan işyeri ağları dış erişime sahip cihazların getirdiği riskleri de işyeri ağı içerisine taşımaktadır.



Sıklaşan, artan elektronik ortam kullanımı, artan riski de beraberinde getirmekte ve bu doğrultuda şirketin kontrol etmesi gereken yeni alanlar ortaya çıkmaktadır.


Pek çok firma gizli herhangi bir bilgisi olmadığı, yapmakta olduğu faaliyetlerin rutin faaliyetler olduğunu belirtmektedir.

Fakat yine de bu firmalar bilgilerini sadece ilgili kişilerin görmesi ve ilgili firmalar ile kontrolü dahilinde paylaşılmasını istemektedir.

Çağımızda bir şirketin gündelik operasyonlarının kesintisiz sürmesi, ticari değerlerinin ve kazançlarının gerekli gizlilik ölçüsünde saklanması ve korunabilmesinin şirketin varlığını sürdürebilmesi için gereklilik taşıdığı oldukça açık durumdadır.


İstenmeyen trafiğe bağlı gelişen bu risk göz ardı edildiği takdirde sonuç tahmin edilemez, bilinmez derecede sakıncalı olabilmektedir.


Bazı şirketler için bilgi gizliliği değerli bulunmaz iken bilgi kaybının telafi edilemez derecede önemli olduğu maalesef kayıp yaşandıktan sonra fark edilmektedir.

Bilgi güvenliği yalnızca gizliliği içermemektedir; bilgi kaybı, bilginin yetkisiz ve sehven erişimi, değiştirilmesi, bütünlüğünün bozulması gibi etkenleri de bilgi güvenliği konusunda dikkate alınmaktadır.



Çözüm bilgisayarlar arasındaki bağı ya da İnternet'i kesmek değil!

Getirilerini incelediğimizde İnternet bağlantısı bir şirket için vazgeçilemez bir avantaj; kurumsal ve bireysel yaşantıda teknolojinin yaşamasında en önemli altyapı noktalarından birisi.

Tehlikelerini bilmek ve önlemlerini alarak bu risklerden korunmak ise tek çözüm.

Ağınızda Sizi Bekleyen Tehlikeler ve Risk Analizi

Güvenlik bir ürün değil, süreçtir (Bruce Schneier)

Bilgilerinizin ve ağınızın güvenliği için bir cihaz veya bir hizmet satın almak ve tüm sorununuzu çözmesini beklemek malesef gerçekçi ve uygulanabilir değil.

Çünkü bilgileriniz ve ağınız sürekli gelişen, kendini yenileyen, yaşayan varlıklar. Bu varlıkları korumak için yaşam döngülerini periyodik olarak takip etmeli ve ihtiyaçlarını tespit etmeliyiz. Bu tespitlerde ortaya çıkan bulguları değerlendirerek, gerekli tedavileri, iyileştirmeleri elbette bütçemiz çerçevesinde gerçekleştirmeli, kurumumuzun amaçlarına yönelik kuruma özgü önlemleri almalı ve tüm bu süreçleri kurumsal ekibimizin tamamında uygulayabilmeliyiz.

Tıpkı vücudumuzun sağlığı gibi bilgi ve ağ güvenliğinin de sağlığı, sağlıklı çalışırlığı belirli periyodlarda gözden geçirilmeli.

Periyodik kontroller ile desteklenen sistemlerin daha güvenli, sağlıklı ve dolayısıyla verimli çalışması söz konusudur.





Nereden başlayacağız?

Güvenlik, pek çok bileşene sahip bir yapı, bir sistemdir. Güvenlik sisteminiz ihtiyacınız doğrultusunda uzmanlar tarafından yapılan tespite ve bütçenize göre dizayn edilir.

Bu sistemin çok küçük bir bölümünü oluştursa da ihtiyaç duyulan pek çok bileşenden akla gelen ilk çözüm hem fiyat hem de uygulama yaygınlığı açısında güvenlik duvarlarıdır.





Dış dünya ile aranıza bir güvenlik duvarı (Firewall) konumlandırdınız. Bu duvar güvenlik ilgili tüm ihtiyaçlarınızı çözemeyecek fakat yine de internete karşı tamamen korunmasız olmanızı önleyecektir.

Peki en temel yapı olan bu duvar (firewall) sağlıklı durumda mı, duvarınız zafiyet içeriyor mu?








Almış olduğunuz önlemler gelişen teknoloji, değişen ihtiyaçlar ve kullanım alışkanlıkları doğrultusunda zafiyet (zayıflık, eksiklik) içerebilir.

Bu durumu kontrol etmez isek korunduğumuzu düşünürken oysa risklere açık şekilde sistemimizi kullanmaya devam ediyoruz demektir. 


Kurumunuzda kullanılması gereken güvenlik çözümlerinin neler olduğunu, ihtiyaçları tespit etmek, yatırımınızı doğru yapmak amacıyla risk analizi gerçekleştirilmesi önerilir.


Risk Analizi

Çeşitli uzmanlık seviyelerinde gerçekleştirilebilen bu kontrol (test) süreçlerinde ilk adım "Zafiyet Taraması" dır. 

Zafiyet taraması

Ağ yapısı ve ağ bileşenleri üzerinde "bilinen" güvenlik zafiyetlerinin taranması ve raporlanmasından oluşmaktadır.

Bu tarama sonucunda ağınızın güvenlik bakış açısıyla ilk resmi çekilmiş olur. Bu resim ağa yapılabilecek ilk saldırının ne şekilde gerçekleşebileceğinin haritasını çıkartmayı sağlar.

Zayıf noktanın tespiti ile gerekli önlemlerin alınması üzerine çalışmalara başlanır.

Bu tip risk analizi çalışmaları uluslararası standartlar kapsamında pek çok firmada artık rutin olarak gerçekleştirilmekte, hatta pek çok kalite standardına göre 3'er aylık periyodlarda tekrarlanmak zorundadır.


Herhangi bir zayıf nokta bulunamaz ise?

Bu durumda işletmenin şikayetleri, sorunları ve/veya güvenlik ihtiyacı doğrultusunda araştırmalar, analiz sürdürülebilir.

Sızma Testi

Zafiyet testinden bir sonraki aşama olan "Sızma Testi"nde saldırgan gibi düşünerek, saldırganın bilgiye erişme, ağa sızma işlemi simüle edilir. 

Bulunan zafiyetler ya da uzman tarafından tahmin edilen açıklıklar irdelenerek izinsiz erişimin nasıl yapılacağı gözden geçirilir ve uygulanır. 

Bu esnada izlenilen yol ve kullanılan metot raporlanır. Bu kimi zaman çok kapsamlı uzun süren bir çalışma olabilir, kimi zaman da ihtiyaç ve bütçe doğrultusunda kısıtlı zaman aralağında gerçekleştirilir.

Sızma testinin gerçekleştirilmesi gereken ideal süresi için öncelikle uzman kişilerce ağ keşfinin yapılması ve bu keşif sonucunda firma ile birlikte bütçe doğrultusunda bir süre kararlaştırılması gerekir.

Daha fazla bilgi edinmek ya da sorularınıza yanıt bulmak için bilgi [ at ] isr.com.tr adresinden bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Popüler Yayınlar