|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Yılın en büyük saldırı haberlerinden birisi, 2020’nin bitmesine sayılı günler kala Amerika Birleşik Devletleri’nden geldi.
Dünyanın en büyük siber güvenlik şirketlerinden olan FireEye, yaptığı açıklamada kimlikleri tespit edilememiş devlet destekli saldırganların şirkete ait “Red Team Tools” olarak isimlendirilen operasyonel siber araçları çaldıklarını belirtti.
FireEye saldırısının etkileri geçmeden saldırganlar SolarWinds’e de saldırı düzenleyerek ABD hükümeti, Intel, Nvidia, Cisco dahil SolarWinds’in Orion yazılımını kullanan bir çok organizasyon saldırıdan etkiledi.
Saldırıların ardından NSA, Pentagon, FBI gibi bir çok üst düzey kurumda da alarm verildi. 50 kuruluş ve şirketin ciddi boyutta etkinlendiği, 18 bin kuruluşun ağında korsanlar tarafından ele geçirilmiş sürümün kullanıldığı ve kötü amaçlı kodun bulunduğu belirtildi.
Bağımsız kuruluşlar 2020 yılı raporlarını ve 2021 beklentilerini açıkladıkları ortak olarak değindikleri en önemli nokta, kimlik avı ve ransomware saldırıları oldu. Şirketler, bu iki saldırıya karşı önlem almazsa dijital dünyada mega ihlaller olabileceği yönünde uyarılarda bulundu.
Uzmanlar ayrıca kimlik avı ve BEC saldırılarında hackerların başarılı olabilmeleri için zayıf kullanıcı davranışlarına ve fazla çaba gerektirmeyen otomatize saldırılara odaklandığından dolayı başarıya ulaşma şanslarının daha yüksek olduğunu belirtti.
Pandemiyi fırsat bilen saldırı grupları, becerikli sosyal mühendislik becerileri ile evden çalışmak durumunda kalan dikkati dağılmış milyonlarca insanı tuzağa düşürmek için mükemmel bir bahaneye sahip oldu.
Bağımsız bir kuruluşun yaptığı araştırmaya göre, Kimlik avı ve BEC saldırıları Mart ortasından Haziran başına kadar, geçen seneye oranla %3000 oranında arttı.
Uzmanlar, 2021 için şirketlere uyarıda bulunarak dijital dünyada oluşabilecek tehlikelere karşı çalışanları daha fazla bilinçlendirmesi için düzenli hatırlatmaların ve eğitimlerin verilmesi gerektiğini söyledi.
2020 yılında hackerların pandemiyi arkalarına alarak şekli değiştirilmiş saldırılarda bulunması, özellikle ransomware üzerinde hızlı bir yükselişe sebep oldu. Birçok analist, 2021 yılında artacak olan fidye virüsü saldırılarının corona virüsün küresel ekonomide yarattığı yıkımı daha da arttıracağından endişe ettiğini belirtti.
2020’deki raporlara ve olaylara baktığımızda sızma vektörleri ve saldırılarda kullanılan mekanizmanın hızla çeşitlendiği, kimlik avı saldırılarının hedef makinaya kötü amaçlı yazılım yüklemenin birinci yolu oldu. Ayrıca, uzaktan çalışmanın artması, aynı zamanda Uzak Masaüstü Protokolü üzerinden gelen saldırıların da artmasına sebep oldu.
Fidye yazılımına maruz kalan cihaz türlerinin de çeşitlendiği, özellikle IoT altyapısındaki cihaz sayısının artması ve büyük bir büyüme görülmesi ağ güvenliği için yeni zorluklar ortaya çıkarıyor. 2020’de en endişe verici tehditlerinden birisi sağlık sektörüne yönelik yapılan hedefli fidye yazılımı saldırıları oldu. Amerika’da 750’den fazla sağlık hizmeti sağlayıcısı, 4 milyar Dolar’a yakın iyileşme maliyetlerinden etkilendi.
Tehdit aktörlerinin bir yeni silahı ise şifreledikleri dosyaları aynı zamanda sızdırmakla tehdit etmek. Dosyaları açmak dışında sızdırmamak için de fidye talep eden saldırganlar zarar verdikleri işletmeyi iki noktadan da sıkıştırabiliyor.
Ransomware saldırılarının bir diğer şekli ise, devlet destekli yaşanan bir dizi siber saldırılar oldu. 2020 yılında devletlerin sonuçlarından korkmadan birbirlerinin ekonomik altyapısını hedefleyen gelecekte daha fazlası yaşanabilecek olan bir siber savaşı görmüş olabiliriz.
Akıllı şehirlerde yaşanabilecek ve sivil altyapıyı tamamen etkileyebilecek sofistike saldırıların 2021 yılında artabileceği belirtildi.
Siber saldırganlar çevrimiçi mağazalarda ödeme formlarına girilen kredi kartı bilgilerini çalmak için yeni bir yöntem geliştirdikleri ortaya çıktı.
Web skimmer veya Megacart script olarak bilinen kötü amaçlı yazılım, Haziran ve Eylül ayları arasında çevrimiçi mağazalarda sosyal medya paylaşım butonları içinde gizlenmiş şekilde keşfedildi.
Steganografi tekniği ile oluşturulan senaryoda bilgiler farklı bir formatta gizlenmeyi ifade eder. Geçtiğimiz yıllarda steganografi saldırılarının en yaygın biçimi PNG ve JPEG formatlarındaki dosyaların içine saklanan kötü amaçlı yazılımlar oluyordu, ancak yeni keşfedilen bulgular tehdit aktörlerinin çok fazla kişiyi tuzağa düşürebileceklerini gösterdi.
Google, Facebook, Twitter, Instagram, YouTube ve Pinterest gibi sosyal medya paylaşım simgelerinde gizlenen kötü amaçlı kod, virüs bulaşmış mağazalarda kullanıcılar ödeme sayfasına eriştikten sonra aktif olur ve ödeme formuna girilen kart bilgilerini kaydederek dışarı iletir.
Son kullanıcının bu tarzdaki bir saldırıyı farketmesi son derece zor, alışveriş yaptıkları sistenin gerçekte ne kadar güvenli olduğunu bilmesinin de hiçbir yolu yok ancak bu tarzdaki saldırılardan korunmak için sanal kart seçeneğini kullanmak her zaman daha güvenli alışveriş yapmanızı sağlayacaktır.
Saldırganlar gözünden 2020 yılının en gözde sektörlerinden birisi de sigorta şirketleri oldu. BugBounter platformundaki yüzlerce güvenlik araştırmacısı sigorta şirketlerinin sistemlerini test ederek milyon dolar seviyesine varabilecek maddi zarar ve itibar kayıplarının önüne geçse de bu çalışmalar sigorta şirketlerini korumaya yetmiyor.
Sigorta şirketlerinin pazar payının giderek büyümesi, sahip oldukları kişisel veriler, sıcak para akışı, göz önüne alındığında 2021 yılında siber tehdit vakalarında isimlerinin daha çok geçmesi tahmin ediliyor.
Uzmanlar ise dijital dönüşümden geçen sigorta şirketlerinin denetimlerinin sıklaştırılması gerektiğini ve yılda bir defa yapılan sızma testinin yeterli olmadığını, yaşanabilecek maddi ve itibar kayıplarının 2021’de sert dalgalar halinde oluşabileceğini belirttti.
Bir siber korsan, dünya çapındaki şirketlerden elde ettiği "C level" düzeyindeki yöneticilerin e-posta adreslerini ve parolalarını satışa çıkardı.
Rusça konuşulan bir formdan elde edilen bilgiye göre CEO, CFO, CTO, CMO, COO, yönetici asistanı, genel müdür yardımcısı, finans müdürü gibi seviyelerde bulunan çalışanlara ait bilgileri şirketin büyüklüğüne ve kullanıcının rolüne göre 100-1500 Dolar arasında satıldığı tespit edildi.
Araştırmacılar, ABD orta ölçekli bir yazılım şirketinin CEO'su ile Avrupa merkezli bir perakende merkezinin CFO’suna ait bilgileri satın alarak doğruluğunu teyit ettiler.
Araştırmacılar ayrıca, güvenliği ihlal edilmiş kurumsal e-posta kimlik bilgileri ile gerçekleştirilebilecek suçlara dikkat çekiyor. Saldırganların büyük meblağlarda para aktarmak için manipüle edebileceği, hassas bilgilere erişebilmek, bilgi çalmak ya da toplamak için kullanılabileceği belirtildi.
Uzmanlar bu maillerin BEC saldırılarında kullanılabileceğini belirtti. FBI’ın bu yıl çıkarttığı rapora göre BEC saldırıları 2019’da en popüler suç türlerinden birisiydi. Uzmanlar, iki adımlı (2SV) veya iki faktörlü (2FA) kimlik doğrulamanın kullanılması noktasında uyardı.
Hacking, teknoloji dünyası için yeni bir tehdit değil, son zamanlarda Twitter, Facebook gibi büyük isimler dahi bilgisayar korsanlığı sorunlarıyla uğraşmak zorunda kaldı. Ancak İsveç merkezli çevrimiçi müzik platformu Spotify’ın karşılaştığı problem daha yaygın bir soruna ışık tutuyor.
Geçtiğimiz haftalarda 300 binden fazla Spotify kullanıcısının bulunduğu ve 380 milyondan fazla kaydın bulunduğu bir veritabanı ortaya çıktı. Ancak açığa çıkan bu veritabanı Spotify kaynaklı değil, Spotify oturum açma kimlik bilgilerini saklamak için kullanılan üçüncü taraf uygulamalar tarafından ele geçirildi.
Hackerların “Credential Stuffing” yani kimlik bilgisi doldurma saldırılarının devam eden başarısı, büyük ölçüde zayıf parola ve aynı parolayı farklı platformlarda kullanma takıntısına devam eden kullanıcılardan dolayı başarıya ulaşıyor. Saldırganlar, aynı kişileri yine hedef tahtalarına koyarak tekrar hackliyorlar.
Bu ve parola kaynaklı saldırılardan etkilenmemek için en iyi yöntem öncelikle uzun ve tahmin edilmesi zor parolalar belirlemek, hesap bilgilerini 3. kişilerle paylaşmamak, bağlantılı hesapların parolalarını değiştirmek ve parola yöneticisi kullanarak hesapları güvence altında tutmak.
Yönetilen web barındırma sağlayıcılarının en büyüklerinden olan Managed.com, REvil fidye yazılımı saldırısı kurbanı oldu ve saldırı ile başa çıkmak için tüm sunucularını devre dışı bırakmak zorunda kaldı.
16 Kasım günü gerçekleşen saldırıdan, halka açık web barındırma sistemlerinin bir kısmı da etkilenerek müşteri sitelerinin verileri şifrelendi ve şirket tüm sunucularını kapattı.
Şirket, saldırıdan saatler sonra ise WordPress ve DonNetNuke tarafından yönetilen barındırma çözümleri, e-posta sunucuları, DNS sunucuları, RDP erişim noktaları ve FTP sunucuları gibi tüm altyapısını devre dışı bırakmak zorunda kaldı.
Basına sızan haberlerde ise, saldırganların 500 bin Dolar değerinde Monero talep ettiği belirtiliyor.
Bu olay, fidye yazılımı saldırılarının bir şirket ve müşterileri üzerinde yaratabileceği yıkıcı etkiye dikkat çekiyor. Fidye yazılımı tehditi büyümeye devam ettikçe, işletmeler kendilerini ve müşterilerini korumak veya marka itibarına zarar verme riskini azaltmak için adımlar atmalıdır. Bu yalnızca kendi markalarını düşünmekle kalmayıp, hizmetlerine güvenen müşteriler için de önemli bir kıstastır.
Belçika’lı bir güvenlik araştırmacısı, Tesla Model X anahtarlıklarında bulduğu bir güvenlik açığı ile Tesla aracını 90 saniyede ele geçirmeyi sağlayan bir yöntem keşfetti.
Tesla’nın kapılarını açmak için akıllı telefondaki uygulamaya ya da uzaktan kumandalı anahtarı Key Fob’a ihtiyaç duyuluyor.
Güvenlik araştırmacısı yaptığı çalışmada, Key Fob’da bulduğu bir açıktan yararlanarak tersine mühendislik yöntemi ile araçları ele geçirebildiğini kanıtladı.
Anahtara 5 metre yaklaşarak dışardan satın aldığı elektronik kontrol ünitesi (ECU) ile anahtarın etkileşime girmesini sağlayan araştırmacı, ECU üzerinden anahtara kötü amaçlı yazılım güncellemesi aktararak, anahtar üzerindeki kilit açma kodunu kendine iletip kapının uzaktan açılması için gerekli koda sahip oluyor. Daha sonra elindeki ECU’yu araca bağlayan kişi Tesla aracını çalıştırarak götürebiliyor.
Araştırmacının bu hırsızlık için satın aldığı ürünlerin toplam bedeli ise 350 Dolar.
Kaspersky yayınladığı bir raporda RansomEXX fidye yazılımının Linux sürümünü keşfettiğini açıkladı. Bu keşif, hedeflenen izinsiz girişlere yardımcı olmak için ilk kez büyük bir Windows fidye yazılımı türünün Linux’e taşınmasını işaret ediyor.
RansomEXX saldırılarında gördüklerimiz, yakın zamanda diğer büyük fidye yazılımı gruplarının da Linux sürümlerini piyasaya sürmesiyle birlikte endüstriyi belirleyen bir trend haline gelebilir.
İlk kez Haziran ayında görülen fidye yazılımı Teksas Ulaştırma Bakanlığı, Tyler Technologies, Montreal toplu taşıma sistemi ve son olarak Brezilya’nın mahkeme sistemlerine yönelik saldırılarda kullanıldı.
RansomExx, Linux sürümlerini oluşturan ilk fidye yazılımı değil, geçmişte, Pysa (Menispoza), Snatch ve PureLocker da Linux türevlerini dağıttı.
Mitsubishi Electric, iş ortaklarıyla ilgili bilgilerin sızdırılmasına neden olabilecek büyük bir siber saldırıya maruz kaldı.
Şirket yetkilileri, 8.653 iş ortağının banka hesap bilgilerinin sızdırıldığını açıkladı. Sızan veriler arasında hesap sahiplerinin isimleri, adresleri ve telefon numaraları bulunuyor.
Mitsubishi Electric'in geçen yıl Çin’li bir bilgisayar korsanlığı grubu tarafından düzenlenen bir siber saldırı tarafından hedef alınmasının ardından geliştirilmiş bir siber güvenlik sisteminin kurulması gerekiyordu. Ancak Mitsubishi Electric, şirket yetkililerinin saldırıdan haberdar olduktan sonra yaklaşık altı ay boyunca kamu ve özel sektör ile ticari işlemlerle ilgili bilgilerin sızmasına neden olan siber saldırıyı açıklamamıştı.
Geçen yılki saldırının ardından Mitsubishi Electric, bilgisayar ağına erişim kısıtlamalarını güçlendirdi ve yeni siber güvenlik önlemlerini uygulamak için doğrudan şirket başkanına rapor veren yeni bir departman oluşturdu ancak görünüşe göre alınan tedbirler yeterli olmadı.
Yerel medyaya göre, Mitsubishi Electric'in Japonya'nın ulusal güvenliğini ve altyapısını desteklemedeki büyük rolü nedeniyle APT gruplarının hedefinden çıkmıyor.
Microsoft, Covid-19 aşı çalışması gerçekleştiren 7 şirkete, 3 devlet destekli APT grubu tarafından siber saldırı gerçekleştirildiğini açıkladı.
Rusya’nın Strontium, Kuzey Kore’nin ise Lazarus ve Seryum grupları ile saldırı düzenlediğini açıklayan Microsoft, Rus grubun oturum açma kimlik bilgilerini çalmak ve kurban heasplarına girmek için Brute Force ve parola püskürtme yöntemlerini kullandığını, Kuzey Koreli grupların ise hedefli kimlik avı saldırıları düzenlediklerini belirtildi.
Microsoft'a göre şirketler Kanada, Fransa, Hindistan, Güney Kore ve Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunuyor.
Brezilya’da bir hastane çalışanı, GitHub hesabına devlet sistemlerine erişmek için gerekli kullanıcı adı, parola ve erişim anahtarlarını içeren elektronik bir tablo yükleyerek 16 milyondan fazla Covid-19 hastasının kişisel ve sağlık bilgilerinin sızdırılmasına sebep oldu.
Aralarında ülke başkanı Jair Bolsonaro, cumhurbaşkanının ailesi, 7 bakan, 17 vali ve 27 eyaletteki hastaların bilgilerinin de yer aldığı veri tabanı internete sızdırıldı.
Elektronik tablo GitHub'dan kaldırılırken, hükümet yetkilileri sistemlerini yeniden güvence altına almak için şifreleri değiştirdi ve erişim anahtarlarını iptal etti.
Eski Microsoft çalışanı Volodymyr Kvashuk isimli kişi, çalıştığı iki yıl boyunca 10 milyon Dolar değerinde dijital parayı kendi hesabına aktarmak suçundan 9 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yaşanan bu olay Amerika'da vergi alanındaki ilk Bitcoin davası olacak.
Sigorta yazılımları yapan Vertafore şirketi, kendilerinden kaynaklı bir problem yüzünden Şubat 2019 yılından önce ehliyet almış olan 27,7 milyon Teksas'lı sürücünün tüm kişisel bilgilerinin sızdırıldığını açıkladı.
Kasım ayında yayınlanan, 705 sağlayıcı kuruluştan 2.464 güvenlik uzmanının katıldığı bir ankete göre sağlık sektörüne yönelik siber tehditler 2021 yılında %300 artacak. Aynı ankete göre, deneyimli siber güvenlik profesyonellerinin sağlık sektöründe kariyer yapma olasılığının düşük olduğu belirtildi.
Symantec'in yeni araştırmasına göre, Çin devletinin kontrolündeki saldırganlar, Zerologon güvenlik açığından yararlanarak 17 ülkede yer alan Japon firmalarına saldırı düzenliyor.
Siber güvenlik şirketi Clario tarafından yapılan araştırmaya göre kimlik avı ve sosyal medya / e-posta saldırıları, 2020 yılında Amerika ve İngiltere'de en sık bildirilen siber suçlar listesinde ilk sırada yer aldı.